Yapımcı

BLOGGER SİTEMAP SAYFASI OLUŞTURMA

Posted by Yüksel Duman On 16 Eki 2014 28 yorum

Sitemap bir web sitesinin haritasıdır. Yayınladığınız yazıların arama motorları tarafından hızlı bir şekilde indekslenmesini sağlıyor.
Blogger sitemap sayfası oluşturmak için önce yeni bir sayfa oluşturuyorsunuz. Aşağıdaki resimdeki gibi

http://blogseocu.blogspot.com


Daha sonra yeni sayfanın HTML sekmesine geçerek aşağıdaki kodları yapıştırıp kaydediniz.
Sayfa adını sitemap olarak yazabilirsiniz.
Html Kod

<div style="background-color: white; border: 0px solid #ccc; height: 700px; overflow: auto; padding: 5px; width: 500px;">
<script src=" https://googledrive.com/host/0By7Idpq5zcIoOVJoa05abXpGTUE" type="text/javascript"></script><script src="http://blogseocu.blogspot.com/feeds/posts/default?max-results=500&amp;alt=json-in-script&amp;callback=loadtoc"></script></div>

Kodlardaki blogseocu adını kendi blog adınız ile değiştirmeyi unutmayınız. Takıldığınız yerler olursa yorum bölümünden yazabilirsiniz.

READ MORE

İYİ BLOG YAZMA ÖNERİLERİ

Posted by Yüksel Duman On 26 Ağu 2014 16 yorum
Günümüzde blog yazmak popüler oldu.
Bir çok insan blog yazıyor yada yazmaya başlamış. Peki hiç kendinize sordunuz mu?
İyi blog nasıl yazılır?
iyi blog yazma önerileri nelerdir?
Gibi sorular aklımıza takılabilir. Bu açıdan sizlerin blog yazmadaki başarınıza başarı katacak ve
daha fazla tecrübe kazandırabilecek blog yazma önerilerimi sizlere sunuyorum.

İYİ BİR BLOG YAZMA ÖNERİLERİM

1- İyi bir blog yazarı güncel olmalıdır
2- Blog yazarı özgün olmalıdır
3- Blog yazma tutkusu canlı olmalıdır
4- Yazılarında objektif olmalıdır
5- Blogunun okuyucu kitlesini düşünmeli
6- Gerçekçi olmalı
7- Blog yazılarında ilk yazdığı yayın gibi yazmalı
8- Kişisel özelliklerini bloga yansıtmamalıdır.
9- Sinirlerine hakim ve sabırlı olmalı
10- Başka yazarlardan ilham almalı fakat kendini kaybetmemesi
11- Yazılarını basit ve anlaşılır yazmalıdır
12- Türkçeyi düzgün kullanmalı
13- Blog başlıklarına dikkat edip kısa tutması gerektiğini bilmesi
14- Yazmaya başlamadan önce karar vermesi
15- Yazısına konuyla ilgili bir görsel eklemesi
16- Blog okuyucularına sorular sorup onların da fikirlerini alması
17- Yazmaya bol zaman ayırın ve yazmaktan bıkmayın
18- Blogculuğun temel taşının yazmak olduğunu unutmayın
19- Yayınlamadan önce deneme yazısı yazmanız faydalı olabilir.
20- Makale olsun diye yazı yazmayın
21- İçinizden blog yazmak arzusu geçtiğinde yazmaya başlamanız çok iyi olacaktır.
22- Kendi alanınız üzerine yazılarınızı yoğunlaştırın
23- Reklamlardan kaçının
24- Blogunuza müzik, video gibi otomatik açılan dosyalar eklemeyin
25- Motivasyonunuzu yazmaya verin
26- İyi bir blog yazmak için üzerinizde kağıt kalem bulundurun. Hiç ummadık yerde ilham periniz
gelebilir.
27- Araştırmaya açık olun
28- Başaramam düşüncesini kafanızdan atın
29- İmkanınız varsa dışarıya, doğaya çıkın. Bu size farklı fikirler ve ilham kaynağı verebilir.
30- Yazdığınız yazıyı kontrol edin.

Makaleme son verirken iyi blog yazma önerileri hakkında sizlerin de düşüncelerinizi almak isterim değerli yazar arkadaşlar.

READ MORE

SONY XPERİA İ1 ÖZELLİKLER

Posted by Yüksel Duman On 25 Ağu 2014 11 yorum
SONY XPERİA İ1 ÖZELLİKLER


Sony telefon megapiksellerinde devrim yapmaya hazırlanıyor.
Brezilyalı teknoloji sitesi TechTudo tarafından yapılan açıklamalarda 5 inc bir ekranı olması.
Asıl ilginç ve kullanıcıları şaşırtacak özelliği ise 20 mega piksellik bir kamerasının olmasıdır.
Sony Xperia i1 telefonun bir diğer özelliği su geçirmez olması.

Sony xperia i1 inceleme
işlemci: Dört çekirdekli Snapdragon 800
Grafik birimi: Adreno 330
Ram: 2GB
İşletim sistemi: Android 4.2.2
Kamera: 20MP
Çözünürlüğü: 4000x2000 (4K video)
ISO: 12800
Steadyshot modu
Hafıza: 32GB
MicroSD card desteği: Mevcut
Mobil BIONZ görüntü işleme teknolojisi
NFC, WIFI Miracast (kablosuz görüntü aktarımı), 4G LTE, Bluetooth 4.0 ve kızılötesi
Özellikle kamera ve fotoğraf konusunda çok iddialı diyebilirim.
Ayrıca su geçirmezlik özelliği de var. Esen kalın.

READ MORE

VBULLETİN PERFORMANS AYARLARI SEO

Posted by Yüksel Duman On 22 Ağu 2014 4 yorum
VBULLETİN PERFORMANS AYARLARI SEO

vBulletin performans ayarları

Merhaba sevgili okurlar.
Bu makalemizde VBulletin performans ayarlarının nasıl yapılacağını anlatıcam.
Bildiğiniz gibi vBulletin çok tutulan ve kullanılan bir forum yazılımıdır.
Bu forum yazılımını kullanmak güzel ve etkili olduğu kadar, eksi yönleri de vardır.
Bunlar sunucunuzu aşırı yoracak ve işlemci kullanımını arttıracaktır.
Sayfalarınız daha geç yüklenip forum kullanıcıları ve ziyaretçiler için tam bir işkence olacaktır.
Bunun için aşağıdaki vBulletin performans ayarlarını yaparak sunucunuzu yormadan daha hızlı vBulletin forum kullanmanız mümkün.
Bu ayarlar ile forum vBulletin seo özelliğine uygun olacak ve daha hızlı çalışacaktır.
Dilerseniz VBulletin ayarlarının nasıl olacağına bir göz atalım.

Sayaçları güncelle seçeneğini kapatın
Vbulletin üyeleriniz her konuyu görüntülediğinde her dosya indirdiğinde bunları sayar.
Bu büyük bir performans düşüşüne neden olur.
Bunu önlemek için yapmanız gereken bu seçenekleri iptal etmektir.
AdminCP ye girin ve vBulletin Options "Vbulletin Seçenekleri" seçin.
Gelecek olan bölümden Server Settings and Optimization Options seçeneğini seçin.
Aşağıdaki gibi hayır olarak işaretleyin.

Update Thread Views Immediately Hayır
Update Attachment Views Immediately Hayır

Konu derecesini kontrol et özelliğini kapatın
Konu dereceleri sık kullanılmadığından bu özelliği kapatarak konu görüntüleme sırasında
vBulletin performans arttırmak mümkün. Bu özelliği iptal etmek için;
AdminCP girin vBulletin Options "vbulletin ayarları" den
Thread Display Options "Konu Gösterim Seçenekleri" seçin sonraki bölümdeki
Check Thread Rating "Konu Derecesini Kontrol Et" seçeneğini hayır olarak seçin.
Aktif kullanıcıları görüntülemeyi ziyaretçilere kapatın
Otomatik benzer konuları görüntüledi kapatın
Profildeki son mesaj görüntüleyi kapatın
Forum git menüsünü kapatın
Eklentilerinizi, Avatar ve profil saklama tipini dosya sistemine taşıyın
Cached posts sistemini aktif edin
Aramaları ve kimler çevrimiçi seneklerini misafirlere kapatın
FullText aramayı aktif edin

Aşağıda yer alan tüm işlemleri;
Admincp-vBulletin Seçenekleri bölümünden uygulanmalıdır.

vBulletin Seçenekler Site ismi / URL / İletişim yolları
Misafirlerin iletişim linkini görmelerine izin ver: Evet, ama Güvenlik Kodlu

vBulletin Seçenekler Genel Ayarlar
'Gitmek istediğiniz klasörü seçin'-Menüsü: Hayır
Gösterilecek Sayfa adeti: 30
Şablon isimlerini HTML-Kaynak Kodunda göster: Hayır
Giriş denemeleri kısıtlansınmı?: Evet
Forum Kadrosu Listesi gösterilsinmi?: Hayır
Okunmuş Konu/Forum´ların işaretiş şekli: Cookie ve Inaktivitäte uyumlu
AJAX-Funksiyonları: Bütün AJAX Fonksiyonlarını aktifleştir

vBulletin seçenekler Saat/Tarih/Saat kaymaları
Saat gösterim seçenekleri Normal
Yaz/Kış sezonunu aktifleştirilsinmi? Evet

vBulletin Seçenekler Grafik Ayarları
Resim gösterimi ve düzenleme GD
Resimli güvenlik kodunun gösterilme metodu GD (Simple Yazı türü)

vBulletin Seçenekler Cookiler ve HTTP Header seçenekleri
Cookie Domain: boş bırakın
Cookie-Timeout: 5400
HTML yazılımını GZIP sistemi ile sıkıştırılsın mı?: Hayır
Standart HTTP-Header ekle: Hayır
No Cache HTTP-Header ekle: Hayır
Bilgi sistemi kapatılsın mı?: Evet

vBulletin Seçenekler Sunucu Ayarları ve Optimization
Php info bilgileri açık gösterilsin mi?: Hayır
Konuların görüntülenme olanını hemen aktif yap: Hayır
Arama kopyalarını bir konu kayıt edilince iki kez kayıt et: Hayır
Safe mod yükleme: Hayır
Safe modu temp klasörü: tmp

vBulletin Seçenekler E-Mail ayarları
E-Mail sistemini aktifleştir: Hayır
Üyeler bir birlerine E-Mail gönderebilsin mi? Hayır
Garantili email: Hayır
Email süresi: 60

vBulletin Seçenekler Üye Yönetimi Yeni Üyelik
Yeni Üye olunabilsin mi?: Evet
Kayıt sistemi cookie kontrol: Hayır
Güvenlik Kodu Sistemi: Evet
Hoşgeldin E-Maili gönderilsin mi?: Hayır
Aynı Üye birkaç kez Kayıt olabilsin mi?: Hayır
Otomatik abonelik sistemi: Abone olmasın
Konu ve Mesaj gösterimi: Normal eski mesajlar önce

vBulletin Seçenekler Üye Yönetimi Üye ve Profil Resimleri
Üye resimleri (avatar) kullanıma aç: Hayır
Yan yana gösterilecek üye resim sayısı: 3
Her Sayfada gösterilecek üye resim sayısı: 5
Profil Resimlerini aktif et: Hayır

vBulletin Seçenekler Üye Listesi ve Profil Görünümü
Üyeler Listesi Açıldı: Hayır
Minimum Postalar: 0
Her sayfadaki Üyeler: 30
Profil sayfasında son iletiyi göster: Hayır

vBulletin Seçenekler Mesaj Arama Seçenekleri
Arama Motoru Açıldı: Evet
Aramalar Arası Minimum Zaman: Yes
Tekrar Dönmek İçin Maksimum Arama Sonucu:500
Her sayfada gösterilecek Arama sonuçları: 30
Otomarik Benzer Konu Arama: Hayır
Paylaşma Sonucunu Arama: Hayır

vBulletin Seçenekler Forumlar Anasayfa Seçenekleri
Forum Anasayfası İçin Script Adı: İndex
Online üyeleri görüntüle?: Hayır
Bu gün doğum günü olanları göster: Hayır
özel tatiller göster: Hayır

vBulletin Seçenekler Forum Listeleme Görünümü Seçenekleri
Forum derinliği: Ana sayfa 2
Forumların derinliği: Forum gösterimi 2
Alt forum derinliği: 1
Forum listesinde detayları göster: Hayır
Son konudaki maksimum karakter sayısı: 15
Moderatör sütunu göster: Hayır

vBulletin Seçenekler Forum Görüntüleme Seçenekleri (forumdisplay)
Forum tanımı açık: Hayır
Kullanıcıların Gezdikleri Forumu Göster: Hayır
Bütün Sayfalarda Önemli Konuları Göster: hayır
Kullanıcıların Yazdıkları İlgi çekici Konular: hayır
Yüksek Raytingli Konular Aktif: Hayır
Multi sayfa konu linkleri aktif: Hayır
ilgi çeken konuları göster: Hayır

vBulletin Seçenekler Konu Görüntüleme Seçenekleri
Kullanıcıların Gezdiği Konuları Göster: Hayır
Konu Reytingli konuları kontrol et: Hayır
Konu Abonelerini Kontrol Et: Hayır
Benzer konuları göster: Hayır

vBulletin Seçenekler Kullanıcı Özel Mesajlar
vB Kod kullanımına özel mesajlarda izin ver: Hayır
Özel mesajlarda mesaj ikonlarına izin: Hayır
Smiley kullanım: Hayır
Özel msj da img kod kullanımı: hayır
Özel mesajlarda html kod kullanım: Hayır

vBulletin Seçenekler Kim Online Seçenekleri
Kim nerede online listesi aktif et: Evet
Örümcek görünümü: Hayır
Ip adresi göster: hayır

vBulletin Seçenekler Harici Data Sağlayıcısı
Harici javascript özelliği aç: Hayır
podkasting aç: Hayır
Maksimum harici kayıt: 15

vBulletin Seçenekler Plugin/Hook Sistem
Plugin/Hook Sistem Açma: hayır (forumunuzda eklentiler varsa eklentileriniz çalışmaz)

READ MORE

İnternet

Posted by Yüksel Duman On 20 Ağu 2014 8 yorum
İnternet
Günümüzde internet kullanımı o kadar çoktur ki neredeyse her insan internete girip bir şeyler yapıyor.
Kimimiz sosyal medya için, kimimiz mail kontrolü ve gönderimi için, kimimiz ise oyun, sörf, program ve ürün araştırmak, download, upload gibi bir çok nedenle internet kullanımına ihtiyaç duyarız. İnternet adeta hayatımızın bir parçası gibi..

İnternet

Bizlere çok yarar ve fayda sağlayan bu hizmet, zararları da sayısız derecede.
İnternet vürüsleri, casus yazılım, dolandırıcılık gibi sayısız zararlarına maruz kalabiliriz.
Peki korunmak için neler yapmalıyız? İnterneti verimli hale getirmek için yapılması gerekenler neler?

Bu makalemde derlediğim internet hakkında çok geniş bilgi sahibi olacağız. Herkesin okuması gereken bilgilerin yararlı olacağını düşünüyorum.
Arzu ederseniz bu güzel makalemizi okuyalım. İnternet hakkında bilgi sahibi olalım.

İnternet, Dünya genelindeki bilgisayar ağlarını ve kurumsal bilgisayar sistemlerini birbirine bağlayan elektronik iletişim ağıdır. TDK, İnternet sözcüğüne karşılık olarak genel ağı önermiştir.İnternet yerine zaman zaman sadece net sözcüğü de kullanılır.

İnternet, çok protokollü bir ağ olup birbirine bağlı bilgisayar ağlarının tümü olarak da tanımlanabilir. Binlerce akademik ve ticari ağla devlet ve serbest bilgisayar ağının birbirine bağlanmasıyla oluşmuştur. Bilgisayarlar arasında bilgi çeşitli protokollere göre paketler halinde transfer edilir. İnternet üzerinde elektronik posta ve birbirine bağlı sayfalar gibi çok çeşitli bilgiler ve hizmetler vardır. İnternet üzerinden oyunlar da oynanabilir.
İnternet'in kökeni, hataya dayanıklı, sağlam ve özel bir bilgisayar ağı kurmak isteyen Amerika Birleşik Devletleri hükümeti tarafından 1960 yılındaki araştırmalara dayanır. 1980'lerde Ulusal Bilim Vakfı tarafından yeni bir ABD omurgasının finansmanı için toplanan özel fonlar, Dünya çapında katılım ve birçok özel ağın birleşmesine neden olmuştur. 1990'larda uluslararası bir ağın yaygınlaşması ile İnternet, modern insan hayatının temelinde yer almıştır.

Etimoloji

1985 yılında kullanılmaya başlayan[1] İngilizce Internet kelimesi, "kendi aralarında bağlantılı ağlar" anlamına gelen Interconnected Networks teriminin kısaltmasıdır.[kaynak belirtilmeli] Inter- öneki İngilizce'de arasında ve karşılıklı anlamlarına gelir. Net kelimesi ise ağ anlamına gelir.[4]
Zaman zaman İnternet kelimesi yerine kullanılan "WWW" kısaltması ise World Wide Web (Dünya Çapında Ağ) sözcüklerinin akronimidir ve İnternet ile eş anlamlı değildir.

Geçmiş

Ana madde: İnternet'in tarihi
İnternet üzerinden ağ sayesinde iletişim kuran bilgisayar sistemleri olan askeri iletişim sistemi Semi-Automatic Ground Environment (SAGE) ve ticari havayolu rezervasyon sistemi olan Semi-Automatic Business Research Environment (SABRE) 1950'lerin başında başlamıştır. 1960 larda ise the Advanced Research Projects Agency (ARPA), ABD nin savunma sistemi için the Advanced Research Projects Agency Network (ARPANET) nin tasarım finansmanı olmaya başladı. 1960'larda oluşturulan projelerin sayesinde 1969'da İnternet o dönemin zirvesine ulaşmıştır. Bu tarihten sonra da ARPANET bildiğimiz modern İNTERNET olarak hayatımıza girmiş oldu. 70'li yılların başında Amerikan üniversitelerinde bu projeden yararlanma imkânı verilmesinin ardından e-posta (SMTP) ve NNTP uygulamaları yaygınlık kazanmaya başlamıştır. Bunları FTP ve HTTP izlemiştir. 30 Nisan 1993'te CERN tarafından WWW ön eki ile İnternet kamunun ulaşabileceği şekle getirildi. 12 Nisan 1993 tarihinde ODTÜ'den Ankara-Washington arasında kiralık hat ile Türkiye'de ilk İnternet bağlantısı gerçekleşti.

Kişisel kullanım

Kişisel bilgisayarlar ile İnternet'e bağlanabilmek için genellikle bir telefon hattına ihtiyacı vardır. Bunun yanında uydu, kablo ve Wi-Fi diye adlandırılan radyo yayınlarla da İnternet'e bağlanılabilir. En yaygın olanı ise bir analog modem ile belli hızda bir İnternet servisi veren bir şirketin hizmetinden yararlanmaktır. Modemin ayarları şirketin verdiği servis telefon numarası ve özelliklerine göre ayarlanıp, bağlan komutu verilir. Analog modem bilgisayarın dijital verileri (bits) çeşitli ses frekanslarına çevirip telefon hattından İnternet servisine ulaştırmakta olup tersine aynı yöntemle verileri almaktadır.
Her görüntülenen sitenin bir adresi numarası vardır Bu, dört yuvadan oluşan ve her yuvanın 0 ile 255 arası değeri olan bir adresdir. Fakat kullanıcı bu yalın sayı değerini her çağıracağı site için aklında tutamayacağı için bu adresleri Web sayfasına eş değer tutan DNS bilgisayarları vardır. Bunların görevi ise görüntülenecek her site ismine eş değer IP adresini hazır tutmak ve bilgi taşıma protokolünün paketlerini (TCP/IP) bu adrese yönlendirmektir. Böylece az uğraşla İnternet gezgincisinin çağırdığı sitedeki bilgilere ulaşılabilinir.

Günümüzde, analog modemlerin yerini daha hızlı ve daha az hatalı olan dijital ( ADSL) modemler almaktadır. Bunların kullanım ücretleri, çoğul katılımın artması sayesinde makul ödenebilir düzeye inmektedir. ADSL bir analog modemden 10x - 1500x kez hıza sahip olup, canlı videolu sohbet imkânı yanında bir sinema filmini kısa bir zaman dilimi içinde yükleme imkânı vermektedir.
WWW. Dünyası yanında dosya indirimi sanal sohbet odaları, eCommerce (sanal ticaret), tartışma mekânları (forum), İnternet üzerinden sohbet doğrudan mesaj (IM) gibi kullanım alanlarını, bugün bütün Dünya'da yüzmilyonlarca insan kullanmaktadırlar.

Günümüzdeki kullanımı

Günümüzde özellikle mobil İnternet aygıtlarıyla hemen hemen her yerden İnternet'e erişilebilir. Kablosuz ağ bağlantısını destekleyen cep telefonları, taşınabilir oyun konsolları,dizüstü bilgisayarlar gibi cihazlarla kullanıcılar istedikleri zaman istedikleri yerden İnternet'e ulaşabilirler. Servis sağlayıcılarının hizmetleri ve sundukları kablosuz veri iletim ücretleri diğer erişim yöntemlerine göre daha yüksek olabilir.

Yaygınlaşması

Radyo, televizyon ve İnternet'in bulunuşundan 50 milyon kullanıcıya ulaşmak için geçen süre incelendiğinde; radyo için 38 yıl, televizyon için 13 yıl iken, İnternet için sadece beş yıldır.
İnternet Türkiye'ye 1994 yılında gelmiştir ve geldikten sonra Türkiye'de kullanımı yaygınlaşmıştır. İnternet günümüzde de yaygın olan yediden 70'e herkesin kullandığı teknoloji ürünü olan ve her gün yenilenen bir bilgi kaynağı teknoloji ürünüdür.

Terimler

İnternet ve "World Wide Web" sözcükleri günlük kullanımda genelde aynı anlamda kullanılır fakat aynı şey değillerdir. İnternet yazılım ve donanım altyapısı ile sağlanan küresel veri iletişim dizgesidir fakat web İnternet ile sağlanan iletişim şekillerinden yalnızca birisidir.

Site

Vikipedi sitesinin, 11 Mart 2008 tarihindeki ana sayfası.
İnternet sitesi, İnternet üzerinden yazı, resim ve diğer dosyaların paylaşıldığı dijital sayfalar grubudur. İnternet'in, ekran aracılığıyla görsel olarak, hoparlörler aracılığıyla da işitsel olarak kullanıldığı ortamlardır. Bir İnternet sitesi bir sayfadan ya da binlerce sayfadan oluşabilir. Bir sitenin kullanıcının karşısına çıkan ilk sayfasına "ana sayfa" denir. Ana sayfadan, linkler (bağlantılar) aracılığıyla sitenin diğer kısımlarına veya yabancı sitelere ulaşılabilir.

Modem

Ana madde: Modem
Telefon sinyallerini sayısal verilere çeviren ve bilgisayarın İnternet'e bağlanmasını sağlayan elektronik alettir.
TCP/IP
İnternet'i çağın haberleşme ortamı yapan ise TCP/IP dosya iletişim protokolüdür. Açılımı; Transmission Control Protocol/Internet Protocol'dur (Aktarım Denetim Kuralı/İnternet Kuralı).
TCP/IP, özde makinelerin konuşmasını sağlayan, işletim sisteminden veya uygulama yazılımlarından bağımsız bir kuralıdır. Bu özelliği sayesinde, cep telefonu, kişisel bilgisayar veya bir saat dahi İnternet'e bağlı diğer cihazlarla konuşabilir.
Adres işareti (@)Ana madde: @
İnternet'te sık kullanılan sembollerden birisi @'dir (okunuşu: et). Elektronik posta adreslerinde kullanıcı ismi ile gönderilen hedef alanını (site adı) ayırır. Adres işareti, güzel a olarak da bilinir. Türk Dil Kurumu çengelli a ya da kuyruklu a karşılıklarını önermiştir.
E-posta
Ana madde: E-posta
E-postalar, İnternet üzerinden gönderilen ve alınan dijital mektuplardır. E-posta (İng: e-mail) "elektronik posta" sözcüklerinin kısaltmasıdır. Görsel olarak kâğıt bir mektup ile aralarında büyük bir fark yoktur. E-postalara resim, müzik, video gibi her türlü dosya türü eklenebilir ve alıcının bilgisayarına transfer edilebilir. Her gün Dünya'da milyarlarca e-posta gönderilmektedir. Ucuzluğu ve kolaylığı nedeniyle kâğıt mektuplardan daha yaygın olarak kullanılmaktadır ancak güvenilirliğinin yetersizliği nedeniyle resmi işlerde kullanımı oldukça kısıtlıdır.
E-posta hesapları bu hizmeti veren çeşitli sitelerden ücretsiz veya belirli bir ücret karşılığında açılabilir. E-posta adresleri; kullanıcı adı, adres işareti, hesabın oluşturulduğu sitenin e-posta sunucusunun adı, nokta (.) ve site uzantısının aralık bırakılmadan yazılması ile oluşur. Örneğin: vikipedist@vikipedi.com

İnternet'e bağlanabilen cihazlara gelebilecek dijital tehlikeler 

Pek çok faydasının yanında maalesef İnternet çeşitli tehlikelere de kapımızı açar. İnternet ağına bağlandığınız andan itibaren çeşitli zararlı yazılımların saldırılarına mazur kalabilir; "hacker" diye tanımlanan bilgisayar korsanlarının bilgisayarınızı ele geçirebileceğine şahit olabilir; çevrimiçi bankacılık aracılığı ile banka hesabınız boşaltılabilir; cihazınız anlayamadığınız garip davranışlarda bulunmaya başlayabilir.
Virüsler
Bilgisayar virüsleri, zararlı kod ve programcıklardır. Bilgisayarlara veri taşıyan diskler, taşınabilir hafızalar, yerel ağlar ya da İnternet aracılığıyla girerler. Kendini kopyalamak, verileri silmek, istenmeyen programları çalıştırmak, kişisel (şifre vb.) bilgileri yaymak gibi zararlı faaliyetleri gerçekleştirirler. Bilgisayarlara zarar verme yöntemleri canlılarda hastalık meydana getiren virüslere benzediği için bu isim uygun görülmüştür.
Bazı virüsler bir programın zaman aşımına uğramış veya bozunmuş yani istem dışı çalışan ve genellikle görevleri belli olmayan halleridir. Kötü emeller için hazırlanan Trojan, Win32, Win29, Solucan vb. virüsler başkaları tarafından bulaştırılırlar. Virüslerin kendi kendine oluşması zordur, farkedildiğinde derhal temizlenmesi gerekir.
Casus programlar
Malware, adware, spyware gibi çeşitli şekillerde adlandırılan casus programlar, bilgisayarlardan bilgi toplamak amacıyla oluşturulmuş küçük yazılımlardır. Virüs gibi faaliyet gösterirler bu nedenle bir kısmı virüs olarak da adlandırılır. Bilgisayar kullanıcısının İnternet alışkanlıkları, hesap numaraları gibi bilgileri zararlı kişi ve kuruluşlara ulaştırırlar. Bazıları çok zararlı olmamakla birlikte, veri toplarken arka planda çalışarak bilgisayar hafızasını gereksiz yere işgal ederler. Bazı casus programlar ise resmi kuruluşlar tarafından suçluları ve terörist faaliyetleri izlemek amacı ile geliştirilmiştir. Ayrıca devletler eski casusluk yöntemleri yerine bilgisayar ortamında casusluk yöntemlerine başvurmakta buna bağlı olarak risk ve maliyeti düşürmektedirler.

Bilgisayar korsanları (hackerlar)

Başka insanların bilgisayar, telefon gibi elektronik cihazlarlarının bilgilerine izinsiz olarak ulaşarak kişisel bilgilerini çalan kişilerdir.
Bu tehlikelerden korunma yöntemleri
Bilgisayarları İnternet'ten gelebilcek tehditlere karşı korumanın en etkin yolu anti-virüs, anti-casus yazılımları ve güvenlik duvarı yazılımları kullanmaktır. Norton, Kaspersky, McAfee gibi günümüzdeki birçok ticari güvenlik yazılımı, bu üç korumayı da içerir.

İnternet'ten gelebilecek diğer tehlikeler

İnternet'in yaygınlaşması sonucu her gün milyonlarca insanın hiç tanımadığı insanlarla şahsi bilgilerini paylaşması, virüslerden çok daha vahim bir tehdit oluşturmaktadır. İnternet'in dikkatsiz kullanımı, kimlik bilgilerinin çalınması ya da polisiye olaylara istemeden karışmak gibi sonuçlar doğurabilir.
Sohbet ve oyun odaları, çok güzel dostluklara ve ilişkilere vesile olabildiği gibi, hırsızlık, sübyancılık, teşhir, taciz, tecavüz ve hatta cinayete varan tehditlere de kapımızı sonuna kadar açmaktadır.
Pornografiye erişimin hızlı ve kolay olması, her yaşta pornografi bağımlılığı riskini artırmakta, şahısların cinsel hayatını, aile hayatını ve zaman zaman da psikolojilerini tehdit etmektedir. Çocukların çok küçük yaşta pornografiye kolayca erişebilmeleri, ileriki yaşlarda ciddi cinsel ve psikolojik rahatsızlıklara gebe olmalarına neden olabilmektedir.

Bu tehlikelerden korunma yöntemleri

İnternet ortamında kimliğini, yaşını, görünüşünü, ekonomik durumunu, eğitim durumunu, kısaca bir şahsa ait her şeyi gizlemek ya da sahte bir kimlik oluşturmak çok kolay olduğu için, arkadaşlık kurarken çok daha dikkatli olunması gerekir. Özellikle yeterince tanınmayan kişilere adres ve telefon vermekten özellikle kaçınılmalı, karşıdaki kişinin bunlara ulaşmasını sağlayacak ipuçları vermekten de sakınılmalıdır.
Günümüzde birçok İnternet güvenlik yazılımı, "ebeveyn kontrolü" özellikleri ile birlikte gelmektedir. Ebeveyn kontrol paneli bilgisayar erişim saatlerinin ayarlanmasına, istenmeyen sitelere erişimin engellenmesine imkân vermekte, bu ayarlar parolalar aracılığıyla korunabilmektedir.

Kaynak: http://tr.wikipedia.org/wiki/Internet_Explorer



READ MORE

Asus GeForce GTX 750 Ekran kartı inceleme

Posted by Yüksel Duman On 18 Ağu 2014 7 yorum
Bilgisayarınızda oyun oynarken oyunların takılma sorunu asus geforce gtx 750 ile ortadan kalkıyor.
Asus geforce gtx 750 ekran kartı oldukça verimli ve kullanışlı bir oyun keyfi yaşatıyor.
Grafik işlemci hızı 1137 mhz olan ekran kartı iyi bir oyun dneyimi ve performans sunar.
Güç tüketimi azdır.
Bünyesi özel bir alaşımdan yapılmış olup ısıya ve tozlanmaya karşı dayanıklıdır.
Ekran kartı PCI Express 3.0 girişlidir ve daha fazla band genişliği sunmaktadır.
Grafik işlemcisi Nvidia gforce gtx 750 dir.


READ MORE

Sapphire R9 280x Ekran kartı İnceleme

Posted by Yüksel Duman On 3 yorum
Sapphire R9 280x Ekran kartı İnceleme

SAPPHIRE 280X ekran kart

Sapphire R9 280x ekran kartı 384bit kalitesinde ve oyun için zorlanmadan rahatlıkla oynamanızı sağlıyor.

Sapphire R9 280x Ekran Kartı Teknik Özellikler
Sapphire R9 280x ekran kartında bulunan özellikler şunlardır;
Display Port
Dual-Link DVI-D
Dual-Link DVI-I
Gelişmiş GDDR5 Hafıza Teknolojisi
AMD Stream Teknolojisi
AMD HD 3D Teknolojisi
PCI Express 3.0
AMD Eyefinity 2.0
SAPPHIRE Dual-X Soğutma Teknolojisi
OpenGL 4.3
AMD HD Media Accelerator

Sapphire R9 280X VAPOR-X 3GB DDR5 384Bit OC 16x Özellikleri
Ati çipsetine sahip olan kart 3Gb bellek ile 6200Mhz hızında çalışır.
Kart işlemcisi R9 280x dir. Çekirdek hızı 1070Mhz olup bağlantı türü HDMI ve DVI dır.
Grafik kartının önemli özelliklerinden olan 384 bit derinliği vardır.
Bilgisayarında oyun oynamayı sevenler için sanırım sizi tatmin edecek bir oyun keyfi yaşatabilir.
Diğer bir özellik ise DirectX 11.2 desteklidir ve fanlı soğutucu kullanır.

READ MORE

APPLE IPHONE 5 16GB AKILLI TELEFON İNCELEME

Posted by Yüksel Duman On 17 Ağu 2014 4 yorum

Telefon Tasarımı

Tasarım özelliklerini inceleyerek başlayalım.
Apple’ın akıllı telefonlarının tasarımları artık iki nesilde bir olacak şekilde yenilenmeye başladı.
iPhone 4S ile iPhone 5 arasındaki geçiş birçok kişi tarafından dar kapsamlı olarak nitelendirilebilir.
Dıştan bakıldığında iPhone 5 büyüyen ekranı bir kenara bırakıldığında selefi iPhone 4S ve 4 ile benzer bir görünümde.

Uzaktan bakan bir kişi ilk etapta bu iki cihazı ayırt etmekte zorlanacaktır.
Ancak yakından ve daha detaylı bakıldığında her iki nesli birbirinden ayıracak birçok fark rahatlıkla bulunabilir.
iPhone 5, 123.8 x 58.6 x 7.6 mm’lik boyutlara sahip.
iPhone 4S ile karşılaştırıldığımızda uzunluğun 115.2 mm’ye göre yükseldiğini, genişliğin ise aynı kaldığını görüyoruz.
Bu durum Apple IPHONE 5 ince ve uzun bir görünüme sokuyor.

iPhone 5′in önünde yer alan 4 inç’lik ekran, 16:9 en boy oranıyla birlikte geliyor.
Ön kısım Gorilla Cam ile kaplı, üstüne bir de parmak izinin etkilerini azaltan oleofobik kaplamayı ekleyin.
iPhone 5′in kenarlarını da iPhone 4S ve iPhone 4′te olduğu gibi metal şerit çevreliyor..

APPLE IPHONE 5 16GB akıllı telefon inceleme

Marka: Apple
Model: Iphone 5
Ağırlık 112 gram
Artırılabilir Hafızası Yok
Bekleme Süresi 225 saat (3G)
GPRS, bluetoth, kamera var
EKRAN BOYUTU 4"inc
Ekran Çözünürlüğü 1136 x 640 piksel
Ekran Tipi Dokunmatik (Multi-Touch)
Garanti Süresi 2 yıl
İşletim Sistemi iOS
Kamera Çözünürlüğü 8 MP
Klavye Tipi Dokunmatik
Konuşma Süresi 8 saat (3G)
Pil Li-Ion
Şebeke Frekansı (MHz) 850, 900, 1800, 1900
Kulaklık Var
USB Var
3G Var
Wi-Fi Var
PUSH E-MAIL DESTEĞİ Var
EDGE Var
GPS Var
Hafıza artıma özelliği Yok

Kullanan arkadaşlar lütfen yorumlarınızı bizimle paylaşın. Daha güzel paylaşımlar dileğiyle esen kalın...

READ MORE

NOKİA LUMİA 1520 ÖZELLİK İNCELEME

Posted by Yüksel Duman On 3 yorum
Merhabalar teknoloji hayranları.Bu makalemde sizlerle Nokia Lumia serisinin 1520 modelini
inceleme fırsatı bulmuş olacağız.
Lumia 1520 telefonun genel özellikleri ve teknik özelliklerini inceleyelim.


Nokia Lumia 1520 özellik inceleme

Duyurulma ve çıkış tarihi: 2013 Ekim
Telefon Boyutu 162.8 x 85.4 x 8.7 mm
Ağırlığı: 209gr
Ekran: 1080 x 1920 piksel
İşletim Sistemi Microsoft Windows Phone 8
Telefon renkleri: sarı. beyaz. siyah ve kırmızı
Kamera  20 MP, Carl Zeiss optik, optik görüntü sabitleme, otomatik fokus, çift LED flaş
Chipset: Qualcomm MSM8974 Snapdragon 800
Video: 1080p 30fps, video ışığı, stereo ses
İkinci Kamera: Var, 1.2 MP, 720p@30fps
CPU: Quad-core 2.2 GHz Krait 400
GPU: Adreno 330
Hafıza Kartı microSD, en fazla 64 GB
Dahili Bellek 32 GB, 2 GB RAM bellek
GPRS, 3G, EDGE, bluetooth, usb, wlan, NFC, fm redyo, mp3 çalar var
7GB ücretsiz SkyDrive depolama
Pil: Non-removable Li-Ion 3400 mAh battery (BV-4BW)
Bekleme Süresi  En Fazla 768 saat (2G) / En Fazla 768 saat (3G)
Konuşma Süresi  En fazla 27 saat 40 dakika (2G) / en fazla 25 saat (3G)

Bu özellikler haricinde eller serbest özelliği, alarm, ajanda, ses kaydı, t9 gibi özellikler de var

Yorumlarınızı bizimle paylaşırsanız telefon alacak olan arkadaşlara da faydalı olmuş ve bir ön bilgi
vererek aydınlatmış olursunuz.

READ MORE

NOKİA LUMİA 1320 ÖZELLİKLER İNCELEME

Posted by Yüksel Duman On 3 yorum
NOKİA LUMİA 1320 ÖZELLİK İNCELEME


Akıllı telefon NOKİA Lumia 1320 serinin yeni telefonları arasında bu gün yerini almaktadır. Windows Mobile işletim sistemine sahiptir. Şimdi bu telefonu biraz yakından tanıyıp teknik özelliklerine bir göz atalım.

Nokia Lumia 1320 Özellikler

Bellek (hafıza) 1GB
Bluetooth Var
Dijital Kamerası Var
EKRAN BOYUTU 6" inç ekrana sahip
Ekran Çözünürlüğü (Piksel)1280 x 720 Ekran Tipi ClearBlack, IPS LCD
GPRS mevcut
Garanti Süresi(Yıl) 2
İşlemci Hızı (Mhz) Çift Çekirdekli 1,7 GHz
İşletim Sistemi Windows Phone
Kamera Çözünürlüğü(Piksel) 5 MP
Klavye Tipi Dokunmatik
MODEL LUMIA 1320
Pil 3400 mAh  Saklama Kapasitesi (Mb) 8 GB
USB,3G,Wi-Fi,EDGE Var
PUSH E-MAIL DESTEĞİ Var
Dokunmatik Ekran Var
Desteklenen Hafıza Kartı MicroSD

Arkadaşlar makalemiz kısaca bu kadar.
Yazımı sizi sıkmadan kısa ve öz yazmaya özen gösterdim.
Telefonu kullananlar var ise tel hakkında deneyim ve görüşlerinizi yorum bölümünden bizlerle paylaşabilirler.

READ MORE

HTC PRİMO ONE V BLACK İNCELEME

Posted by Yüksel Duman On 16 Ağu 2014 2 yorum
HTC PRİMO ONE V BLACK


HTC PRİMO ONE V BLACK İNCELEME

115 Gram ağırlığında olup arttırılabilir hafızası ve bluetooth özelliği var.
Boyutlar (cm) 120,3 x 59,7 x 9,2 mm.
Dijital Kamera: mevcuttur.
EKRAN BOYUTU 3,7"
Ekran Çözünürlüğü (Piksel) 480 x 800
Ekran Tipi Kapasitif Dokunmatik Ekran
İşlemci Hızı (Mhz) 1 Ghz
İşletim Sistemi Android
Kamera Çözünürlüğü(Piksel) 5 MP
Klavye Tipi Dokunmatik
GPRS, 3G. GPS, USB ve dijital kamerası mevcuttur.
Konuşma Süresi(Saat) 12
Kulaklık Var
Marka: HTC
Model PRİMO ONE V
Pil Li-Ion
Saklama Kapasitesi 4 GB
Şebeke Frekansı (MHz) 850/900/1800/1900
Desteklenen Hafıza Kartı Micro SD
Hafıza Artıma Kapasitesi 32 GB
PUSH E-MAIL DESTEĞİ Var

HTC akıllı telefon inceleme

HTC PRİMO ONE V BLACK Teknoloji

Telefon hakkında yorumlarınızı yazarak alacak olan arkadaşlara yardımcı ve bir ön bilgi verebilirsiniz.

READ MORE

HTC Z3 DESIRE 500 İNCELEME

Posted by Yüksel Duman On 15 Ağu 2014 2 yorum


HTC Z3 DESIRE 500 akıllı telefon inceleme

Artırılabilir Hafıza Var
Bellek(MB) 1 GB RAM
Bluetooth Var
Dijital Kamera Var
EKRAN BOYUTU 4,3"
Ekran Tipi Dokunmatik
GPRS Var
Garanti Süresi(Yıl) 2
İşlemci Hızı (Mhz) 1,2 Ghz 4 Çekirdekli
İşletim Sistemi Android
Kamera Çözünürlüğü(Piksel) 8 MP
Klavye Tipi Dokunmatik
MARKA HTC
MODEL Z3 DESIRE 500
Pil 1800 mAh
Saklama Kapasitesi (Mb) 4 GB
USB Var
3G Var
Wi-Fi var
PUSH E-MAIL DESTEĞİ Var
EDGE Var
GPS Var
Dokunmatik Ekran Var
Hafıza Artıma Kapasitesi 64 GB' a Kadar

Esen kalın...

READ MORE

LG 802 G2 16GB AKILLI TELEFON İNCELEME

Posted by Yüksel Duman On 1 yorum
Akıllı telefon pazarı her geçen gün bir yeni model ekliyor. Dolayısıyla teknolojiye yetişmek oldukça zor olsa gerek.
Bu makalemizde ki G2 modeli LG nin biraz eski modellerinden. Akıllı telefon inceleme yazımızda
dilerseniz lg 802 g2 16 gb modelini yakından tanıyalım.


Bellek 2gb lık bir ram kapasitesine sahip. Bluetooth, GPRS, GPS, 3G, dijital kamera mevcut.
Kamera çözünürlüğü 13 MP olup, full HD dokunmatik ekrana sahip.
LG G2 modelinde ekran genişliği 5.2 inc olup Android işletim sistemi kullanılıyor.
İşlemci hızı ise 2.3 GHZ
Genel özellikleri kısaca bu şekilde Yorumlarınızı eksik etmeyin değerli ziyaretçiler. Esenlikler

READ MORE

CRYSİS 3 OYUN İNCELEME

Posted by Yüksel Duman On 13 Ağu 2014 1 yorum

Crysis 3


CRYSİS 3 OYUN İNCELEME

Merhabalar sevgili oyun severler. Bu makalemizde Crysis 3 oyun inceleme yapacağız. 
Yerli gururumuz yerli kardeşlerin firması Crytek tarafından oyuncularla buluşturulan Crysis, çıkışıyla beraber oyun piyasasında bomba etkisi yaptı. Harika grafikleri, kısmen açık diyebileceğimiz dünyasıyla bizleri nefes kesen bir ada macerasına konuk etti.


Crysis 3



Crysis 3

 
Temelde Far Cry’da uygulanan formülü bir adım öteye taşıyan Crytek, Nanozırh gibi oyun dinamiklerini doğrudan değiştiren elementlerle Crysis’e daha stratejik bir hava kattı. Üstelik oyunu bir de Türkçe dil desteğiyle Türkiye’ye özel bir fiyattan çıkaran Crytek, yerli oyuncuların gözünde en önemli firmalardan biri haline geldi.

İlk oyunla hız kazanan Crytek daha sonra Crysis Warhead, Crysis 2 oyunlarını çıkararak Crysis’i başlı başına bir marka haline getirdi. Bu markanın son halkası Crysis 3’teyse serinin hikayesini sonlandırarak nihayete erdiriyor.

Dünya’nın Kaderi Elinizde

Crysis 3, ikinci oyunun 24 yıl sonrasında geçiyor. Baş karakterimiz Prophet, New York’a adımını attığı anda C.E.L.L tarafından yapılan devasa Nanodome’un şehri sardığını görür. Bunun üzerine duruma el koyan Prophet’ın Dünya’yı kurtarma savaşına katılırız.

Crysis 3 hikaye bakımından  güçlü yönlere sahip. Kimi zaman bazı insani değerleri sorguluyor. Ancak hikaye genel akışı klişeleri çok fazla barındırıyor. Bununla beraber yer yer sunumun zayıflaması da bazen sizi hikayeden koparabilir.

Buralar Hep Betondu

Crysis bizi olabildiğince açık bir alana bırakmıştı. Crysis 2’deyse bu alanlar biraz daha daralmış, daha çok şehir içinde bir çatışma ortamı yakalanmıştı.

Yeni oyunumuzdaysa bu iki oyunun arası yakalanmış diyebiliriz. Crysis 3, ne ilk Crysis kadar geniş alanlar sunuyor ne de ikinci Crysis kadar bizi sıkıştırıyor. Bu denge, Crysis 3’ün mekan seçimi içinde geçerli. İlk oyun kadar ormanlık alanlarda çarpışmasak da ikinci oyundaki gibi şehrin göbeğindeymişiz havası da yaşamıyoruz. Crysis 3’te ortaya çıkarılan mekan profili, ağır orman istilasına uğramış bir şehir görüntüsü çiziyor. Görsel anlamda tatmin edici.

Mekan ve açık alanların oynanışa etkisinden bahsedelim biraz da. Öncelikle yeni Nanozırhımız ikinci oyundakine göre daha gelişmiş bir şekilde karşımıza çıkıyor. Ama büyük bir değişiklik beklemeyin. Ufak tefek geliştirmeler dışında neredeyse ikinci oyundakiyle aynı.

Güç, hız, görünmezlik gibi temel özelliklerimiz

Nanozırhımız’da gene kendine yer buluyor. Bu özellikleri nasıl kullandığınız sizin oynanışınızı belirleyecek temel unsur. Fakat bir küçük not, eskisi kadar gizli gitmek kolay değil. Görünmezlikten çıktığınız anda eğer bir cismin arkasında değilseniz çok uzak mesafelerden bile (ama gerçekten çok) düşman tarafından görülebiliyorsunuz. Tekrardan gizlenmek kolay ancak düşmanlar artık sizin orada olduğunuzu anlıyor ve destek çağırıyorlar. Normalde çok abartı olan bu uzak mesafeleri görme durumunu, düşmanların teknolojik olarak gelişmişliğine vererek kılıfına uydurabiliriz.

Bu noktada hemen yapay zekadan söz etmek gerek. Düşman yapay zekası etrafını sezme ve bulunduğunuz delikten sizi çıkarma konusunda oldukça başarılı. Çoğu zaman kalabalık bir halde gezen düşman grupları, kendi aralarında ikili gruplara ayrılarak etrafı araştırıyorlar. Eğer bu ikiliden birini sessizce öldürürseniz yanındaki kişi duruma uyanıyor ve ufak çaplı bir alarma geçiyor. O esnada görünmez olsanız bile bulunduğunuzu düşündüğü yere bomba atarak sizi saklandığınız delikten çıkarmaya çalışıyor. Bu işte de oldukça başarılılar. Rakip FPS oyunlarına oranla Crysis 3 yapay zeka konusunda oldukça başarılı.

Nanozırh’ın ufak tefek farklılıklar dışında neredeyse ikinci oyundakiyle aynı olduğunu söylemiştim. Bu ufak tefek farklılıklardan biri “upgrade sistemi”.

Upgrade sistemi sayesinde Crysis 3’te de, Crysis 2’deki gibi zırhınızı geliştirebiliyorsunuz. Ama bunun için uzaylıların içinden çıkan enerjiler yerine, oyun boyunca etrafta bulacağınız nano geliştirme parçalarını topluyorsunuz. Upgrade kısmıyla ilgili değişen tek şey bu değil. Artık 4 farklı kategoride sergilenen geliştirebileceğiniz bir çok yetenek arasından kendi kombinasyonunuzu çıkarabiliyorsunuz. Seçtiğiniz 4 tane yeteneği yan yana getirerek 3 tane slota koyabilir, bu slotlar arasında hızlıca geçişler yaparak duruma uygun yeteneklerinizi oyun esnasında seçebilirsiniz. Gizlice gittiğiniz anlarda gizliliğe uygun yeteneklerinizi, zor kullanma gerektiren durumlarda güçle alakalı yeteneklerinizi kullanabilirsiniz.

İlk Crysis’in en vurucu noktası grafikleriydi. 2007 yılında sadece PC’ye çıkan oyun hala grafik anlamında pek çok rakibini gerisinde bırakabilecek güçte. Devam oyunlarında da bu başarıyı koruyan seri, son oyunu Crysis 3’le de adına yakışır bir performans ortaya koyuyor. Her ne kadar Crysis 2’yle arasında çok fark olmasa da bu zamana kadar gördüğünüz en iyi grafiklere sahip oyunlar arasında kendine yer buluyor. Yalnız bu noktada Crysis 3’ü konsol ve PC versiyonu diye ikiye ayırmak gerek.

Günümüz konsolları hali hazırda ömürlerinin sonuna yaklaştılar. Donanım olarak şu anki oyun PCleriyle yarışamayacak durumda olan konsollarla PC’yi aynı kefeye koymamak gerek. Crysis 3’ün PC versiyonu görsel anlamda makinenizi oldukça zorlayacak ancak size harika grafikler bahşetmekten de geri kalmayacak. Oyunun konsol versiyonuysa Crysis 2’nin biraz daha üstüne çıkarak konsollarda görebileceğiniz en iyi grafikleri sizlere sağlıyor. Fakat bir rahatsız edici eksiklik var. O da oyunun konsol versiyonunda su altı grafiklerinin olmaması.

Su altına girdiğiniz anda önünüz kararıyor, nereye gittiğinizi göremiyorsunuz. Suyla çok işiniz olmuyor belki ama suya işiniz düştüğü zaman bu durum sinirinizi hoplatıyor. Tepenizdeki helikopter ateşinden kaçmak için su altına girdiğinizi düşünün, nereye gittiğinizi göremeden körlemesine su altında ilerlemeye çalışıyorsunuz. Kulağa çok hoş gelmiyor di mi?

Neyse ki oyunun PC versiyonunda böyle bir problem yok. Crysis 3, PC’de harika bir iş çıkarıyor. Ama PC donanımı yetenlere. Oyunun yüksek sistem ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir makineniz varsa görsel ziyafetin tadını çıkarabilirsiniz.

Bir Boy Büyük Nanozırh Alalım, Seneye de Giyersin

Buraya kadar anlattıklarım genelde Crysis 3 adına pozitif şeyler içeriyordu. Ama yazının sonuna gelmişken Crysis 3 adına en büyük iki eksiği paylaşmazsam olmaz. Bunlardan biri oyunun tek kişilik hikaye modunun çok kısa olması. Normal seviyede 6 saatte bitirebileceğiniz oyunda yan görevleri de işin içine katarsanız süreyi biraz daha uzatabilirsiniz. Ama gene de Crysis 3, Crysis’in eski oyunlarına göre oldukça kısa bir süre sunuyor.

İkinci eksiyse Crysis 3 duyurulduğundan beri oyuncuların dilinde dolaşan bir konu. Oyunun ilk tanıtım videolarından sonra oyuncular Crysis 3’ün çok fazla farklılık içermediğini, olsa olsa bu oyunun Crysis 2.5 olacağını, belirtmişlerdi. Tahminler doğru çıktı diyebilirim. Crysis 3 her ne kadar oldukça kaliteli bir FPS olsa da size Crysis 2’nin üstüne fazla bir yenilik katmıyor. Upgrade sistemi, hikaye, biraz daha cilalanmış grafikler ve yeni bir yay/ok silahı dışında Crysis 3, temelinde önceki oyunla aynı oynanış mekaniklerini taşıyor. Bu arada hazır ok demişken, videolarda üstünde durulan bu ‘yay/ok’ konusunu da laf arasına sıkıştırmak gerek.

Ok Yoluna Gitmek

Crysis 3’le gelen yay/ok, oynanışı taktikselleştirmek adına eklenmiş. Yayınızı kuşandığınız anda kullanabileceğiniz 5 farklı ok tipi sunan silah; düşmanları ister gizlice tek vuruşta öldürmenize, ister elektrik atarak çarpmanıza, isterseniz de patlatmanıza izin veriyor.

Yay-ok ikilisinin oyuna eklenmesi iyi olmuş. Ancak cephane açısından sıkıntı yaşamamanız için attığınız okları toplamayı unutmayın. Yoksa oyunun büyük bir kısmını bu ikiliden mahrum geçirirsiniz.

Yay-Ok ikilisi için açtığımız parantezi kapattıktan sonra oyunun genel değerlendirmesine devam edebiliriz. Ne diyorduk? Oyunun yeterli yenilik içermemesi ve kısa olmasından bahsediyorduk. Oyunun multiplayer’ında bol bol zaman geçireceğim, diyenler için ana senaryonun kısa olması bir eksik sayılmayabilir. Ama multiplayer oynamayı düşünmeyen oyuncular oyunun süresini göz önüne alarak oyuna yanaşsınlar.


Bu eksiklikleri de işin içinde katıp oyunu değerlendirmeye aldığımızda elimizde hala çok kaliteli bir FPS oyunu kaldığı bariz bir gerçek. DmC Devil May Cry’la açılış yaptığımız yeni yılda Dead Space 3’le biraz hayal kırıklığına uğramıştık. Ancak Crysis 3 bize bu hayal kırıklığını tekrar yaşatmıyor ve senenin en iddialı FPS oyunları arasına adını şimdiden yazdırıyor.
READ MORE

BLOG YAZMAK İÇİN İPUÇLARI

Posted by Yüksel Duman On 12 Ağu 2014 0 yorum
BLOG YAZMAK İÇİN İPUÇLARI

Merhaba değerli okurlar.
Blog yazmak için ipuçları makalemizle yine sizlerle beraberim.
Daha güzel bir blog yazıları için sizlere önemli ipuçları vereceğim.
Blog yazmaya yeni başlayanlar ve blog oluşturmak isteyenler için faydalı bir ön bilgi olacağına inanıyorum.

Benim için blog yazmak bir keyiftir. Sanırım sizler için de öyle.
Ancak blog yazarken yazılarımız ne derece etkili oluyor?
Bu konuda okuyucuyu memnun edebiliyor muyuz.?
Daha iyi bir blog nasıl yazarız? Bu gibi soruların üstesinden geleceğiz.


İnternet ortamında blog açmak için bir çok ücretsiz servisler mevcut. Blog açmak için sadece
bir dakika bile yeterli.
Blog açtığınızda iş bu kadar ile bitmiyor. Blogunuzu hayata geçirmek ve insanların yazdıklarınızdan bir zevk almasını sağlamak önemlidir.
Blog yazarken insanlara faydalı olabilmek ve yazdıklarınız ölçüsünde sizi takip etmeleri önemli husustur. İşte bu noktada işinize yarayacağını düşündüğüm blog yazmak için ipuçları vereceğim.

Kimin için blog yazıyorsunuz?
Öncelikle blog yazarken kim için yazdığınızı bilmelisiniz.
Yazılarınızı kendiniz için mi yoksa herkes için mi yazıyorsunuz?
Bu konuda kararınızı verdikten sonra yazmaya başlamalısınız. Yani hedef kitlenizi belirleyip ona göre bir yol çizmeniz gerekmektedir.

Kopyalama yapmayın
Bir yazarın emek verdiği yazılarını kopyalayarak kendinizin gibi yayınlamaktan uzak durmalısınız.
kopya içerikle hiç bir yere varamayacağınızı bilmelisiniz. Çünkü blogunuzdaki bir kopya yazının kaynağını okuyucular kolayca bulacak ve bu da blogunuzun değerini bozacaktır.
Ayrıca ziyaretçi kaybı yaşanacaktır. Sitenize gelen ziyaretçiler bu yazıyı filanca yerde gördüm aynısı burada yazıyor diyip kopyalama yaptığınızı anlar ve bir daha sitenize gelmeyebilir.
Yalnız alıntılar yapılabilir. Bu alıntılarda mutlaka alıntı yapılan sitenin linki verilmelidir.
Anı zamanda bu ziyaretçiye güven vereceği için tavsiye ederim. Link vererek alıntı yapabilirsiniz.

Okuyucuya saygılı olun
Blog yazarken dikkat etmeniz gereken önemli bir diğer durum ise okuyucuya saygılı olmaktır.
Yazılarınızı herkes okuyup herkes yorum yapacağı için ziyaretçilerin konuya yaptığı yorumları
kötü bir dille eleştirmeyin. Bu noktada kendinize hakim olmalısınız. Sitenize gelen ziyaretçileri kırmadan güzel bir lisan ile ağırlamalısınız. Unutmayın kötü söz sahibinindir.

Blog yazınıza samimiyet katın
Yazarken konuyla ilgili ufak espiriler yapabilirsiniz. Bu okuyucuyu eğlendirebilir ve yazınızdan keyif alabilir. Fakat dozunda ve yerinde yapmanızı tavsiye ederim. Çünkü yaptığınız espiriye herkes gülümsemeyebilir.

Benim blog yazmak için tavsiyelerim bunlar. Siz de kendi düşünce ve tecrübelerinizi bizimle paylaşın. Blog yazacak olanlar için daha faydalı bir ön bilgi verebilirsiniz.

READ MORE

SEO

Posted by Yüksel Duman On 30 Tem 2014 7 yorum

Blog Seocu
Blog Seocu

SEO (SEARCH ENGİNE OPTİMİZATİON )
Yine bir SEO makalemizle birlikteyiz sevgili takipçiler. SEO kelimesinin kısaca tanımını vererek makalemize başlayacağız. SEO Search Engine Optimization kelimelerinin baş harflerinden oluşur. Blog yazarları ve Seocu ların sıkça kullandıkları terimlerdendir. SEO ile uğraşan kişilere de Seocu denir.

Bu kısa ön bilgiden sonra dilerseniz derlediğim makalemizi okuyalım.

Arama motoru optimizasyonu (Search Engine Optimization), arama motorlarının web sayfalarını daha kolay bir şekilde taramasına olanak sağlayan teknik düzenlemelerdir. İngilizce kısaca SEO (Search Engine Optimization) olarak ifade edilmektedir. Bununla birlikte arama motorları, arama sonuçlarını listelerken algoritmik yani matematiksel bir yapı kullanmaktadır. Bu nedenle web geliştiricileri yazmış oldukları sayfaları bu ayrıntıya dikkat ederek oluşturmak durumundadır. İnternetin ekonomik anlamdaki gücünün artması neticesinde hızla yaygınlaşmaya başlamıştır.


Seo İşlemleri


Web sitesine yapılacak işlemler, SEO mühendisleri veya SEO uzmanları tarafından iki yönlü olarak değerlendirilir.


Site İçi SEO (On Page SEO)


Site içi düzenlemeler arama motorlarının siteyi düzenli bir şekilde okumalarına ve anlamlandırmasına yardımcı olur. Arama motorları herhangi bir siteyi içeriği ile değerlendirirken kullanıcı deneyimini göz önünde bulundurur ve algoritmasını o deneyimlere paralel olarak oluşturur. Zaten arama motorlarının en büyük amacı da kullanıcıların istediği sonuçları onlara sunmak. W3C Geçerlemesi, robots.txt, uygun başlığın kullanılması, özgün içerik, site hızı gibi metotlar site içi SEO işlemlerine örnek olarak gösterilebilir.


Site Dışı SEO (Off Page SEO)


Site dışı SEO yapmak için çok sayıda farklı teknikler vardır. En popüler olanları ise sitenin kaliteli ve yüksek backlink sayısına sahip olmasıdır. Ancak başta Google olmak üzere tüm arama motorları manipüle edilmiş backlinklere karşıdırlar. Bunun nedeni backlinklerin arama motorları nezdinde bir referans olmasıdır. Dolayısıyla arama motorları yapay bir referansı kabul etmeyecektir. Bu bağlamda web sitesine gelen backlinklerin gerçek kullanıcılar tarafından gerçekten verilmesi gerekmektedir. Bunun gerçekleştirilmesi de kaliteli ve insanlar tarafından gerçekten beğenilen web sitesi yapmak ve bu web sitesinde ilgi çekici içerikler yayınlamaktır. Bu sayede insanların sitenize backlink vermesini sağlayabilirsiniz.


Backlinkler dışında arama motorları kullanıcı deneyimlerini göz önünde bulundurarak web dünyasındaki bir çok sinyalden yararlanır ve algoritmalarını bu sinyaller ile dayandırırlar. Sosyal medyadaki etkinlik, marka bilinirliliği gibi bir çok etken de arama motorlarının dikkat ettiği alanlardır. Dolayısıyla bu alanlardaki etkinliğe de önem verilmelidir.


Tarihçe


Bu kavram ilk olarak 2006 yılında Rohit Bhargava tarafından ortaya atılmıştır. 2006 yılında yazdığı makalesinde[1] Rohit, sosyal medya optimizasyonundan bahsetti ve 5 maddelik bir liste yayınladı. Bu makale dijital pazarlamacılar tarafından fazlasıyla tartışıldı ve dikkat çekti. Daha sonra çeşitli kişilerce bu liste genişletilerek 16 maddelik bir liste oluştu. İlk makalesinin yayınında 4 yıl sonra Rohit, yayınladığı 5 maddelik listeyi revize ederek değiştirdi. Sağ tarafta Rohit’in 5 maddelik listesi bulunmaktadır :


Liste görselinde geçen kelime anlamı


Mashup : Bir ya da daha fazla kaynaktan API ve benzeri servisler tarafından ham dataları alarak, dataları yeni bir forma dönüştürerek hizmet veren web siteleridir. Örneğin, merkez bankası sitesinden döviz kurlarının XML formatında alınarak yeni bir tasarım içinde sunularak oluşturulan web sitesi bir mashuptır.

Metotlar[değiştir | kaynağı değiştir]
Optimizasyon sürecine ilişkin aşamaların bazıları şunlar olabilir:

Statik IP


W3C geçerlemesi

LSI tekniği ile eşdeğer içerikli kelimelerin içeriğe yansıtılması
Sayfalara uygun başlıklar seçilmesi (Title)
robots.txt dosyasının kullanımı
Meta etiketlerin kullanımı
İçeriğin özgün olması (başka sitelerden kopyalanmamış olması)
Site-içi dolaşımının düzenlenmesi
Sitenin içeriği ile alakalı başka sitelerden bağlantı toplanması
Sitenin seçilen anahtar kelimelerinin site içeriğindeki yoğunluğunun belirlenmesi
Arama motororu örümceklerinin siteyi daha hızlı taraması için site haritası oluşturmak
İlgili anahtar kelimeleri kalın veya italik gibi özellikler kullanarak önplana çıkarmak
Tablo düzeni ile tasarlanmamış, CSS tabanlı sitelerin oluşturulması
Bir sayfadaki link sayısının 100'ün altında tutulması
Sitedeki tüm metinlerin site geneli ile uyumlu olması
404 sayfalarının çalışan bir sayfaya yönlendirilmesi

Alan adı seçimi


Arama motoru optimizasyonu çalışmanızda domaininiz oldukça büyük etkisi vardır. Bu faktörler:


Alan adının uzun süreden beri kaydedilmiş olması

Alan adının ilgili anahtar kelimeleri içermesi
Alan adının üçten fazla ayıraç(-) içermemesi gerekir. Bu tip durumları Google ve benzeri arama motorları, siteyi zararlı olarak işaretleyebilirler.

Terimler


SEO: Arama Motoru Optimizasyonu

Onpage: Sitenin ilk sayfası üzerinde yapılan anahtar kelime odaklı iyileştirmeler için kullanılır.
Pagerank (PR): Google’ın sayfalara verdiği sayısal değer. / Yeşil çubuktaki sayı.
Pagerank Güncellemesi: Google’ın sayfa değerlerini yaklaşık 3 ayda bir yenilemesi / Yeşil çubuktaki sayının belirli aralıklarla güncellenmesi.
Backlink: Başka sitelerden, size verilen bağlantı, köprü, link. / Pagerank’ın temel taşı.
Trustrank: Sitenin arama motorları üzerindeki güvenilirliğine verilen puan.
Outlink: Sizin başka sayfalara verdiğiniz bağlantı, köprü, link.
Link Değişimi: Karşılıklı link alışverişi / linkleme.
Google Dance: Google mühendislerinin yaptığı algoritmalar üzerindeki güncellemelerden dolayı sıralamalarda meydana gelen dalgalanmalara denir.
Metatag: Web sayfasını google’a tanıtırken kullanılan kodlar.
Sandbox: Google, optimizasyon uygulamalarında illegal yolları seçenleri cezalandırır. Bu sandbox’tur.
Filtre: Google'ın sandbox ya da ban cezalarından önce verdiği ufak sıralama kayıplarının oluştuğu ceza türüne filtre denir.
SEF: Açılımı search engine friendly şeklindedir. Sayfa linkini anahtar kelimelerden oluşturmayı amaçlar.
Google Panda: Google, bu uygulaması ile internet sitelerini belirli kriterlere göre sınıflandırır. Bu sınıflandırma neticesinde çıkan sonuçlara göre de sitelere arama sonuçlarında yer verir.
Search Engine Hidden: Bu terim gizli arama motoru optimizasyon manasına geliyor.
Adsense: Google’ın webmaster’lara sunduğu bir reklam sistemidir. Sayfa içeriğine göre reklam konulur, tıklanma oranı arttığı için tercih edilir.
Adwords: Google Adsense’in reklam verenlere yönelik bölümüdür. Ücret karşılığı reklamınızı adsense kullanıcısı sitelerinde yayımlatabilirsiniz.
Spam: Arama sonuçlarında yükselme elde etmek için içeriklerin ve anahtar kelimelerin yüksek sayıda yinelenmesidir.
Link Tarlası: Link değişimlerinin abartılması sonucu yüzlerce linkin yer aldığı sayfa / site.
Fake PR: Pagerank değerinin sahte olması. Örneğin gerçek pagerank değeri 2 olan bir sitenin, pagerank değeri 6 olan sitenin pagerank değerini kendine kopyalaması.
SMO: Sosyal Medya Optimizasyonu
Referans Link: Başkalarının sizin linklerinizi diğer kaynaklarda referans olarak göstermesidir.
Orantılı Backlink: Siteye oluşturulan bağlantıların, orantılı bir şekilde alt sayfalara da oluşturulmasına denir.


Kaynak: http://tr.wikipedia.org/wiki/Arama_motoru_optimizasyonu

READ MORE

Bilgisayar

Posted by Yüksel Duman On 29 Tem 2014 0 yorum

İlk bilgisayarlar

İlk bilgisayar




BİLGİSAYAR

Bir çok insanın sıkça kullandığı ve hayatının adeta vazgeçilmez bir parçası haline gelen bilgisayar hakkında derlediğim bilgileri sizlere sunmak istedim. Dilerseniz bilgisayar makalemizi okuyalım.

Bilgisayar Alm. Computer (m). Fr. Ordinateur (m). İng. Computer. çok sayıda aritmetiksel veya 
mantıksal işlemlerden oluşan bir işi, önceden verilmiş bir 
programa göre yapıp sonuçlandıran elektronik araç, 
elektronik beyin. Kullanıcıdan aldığı 
verilerle mantıksal ve aritmetiksel işlemleri yapan; yaptığı işlemlerin sonucunu saklayabilen; sakladığı bilgilere istenildiğinde ulaşılabilen elektronik bir makinedir. Halledilmesi gereken konu ile ilgili bilgi ve onun nasıl işlem göreceği bilgisayara iletildiğinde, bir çok insanın senelerce çalışması ile bitiremeyecekleri işi bir kaç saniyede yapar.


Günümüzde bu aracın daha çok 

yarı-iletken 
teknolojisiyle üretilmiş şekli yaygın olduğundan elektronik beyin olarak da bilinir. Ancak tarihsel açıdan ilk bilgisayarlar
mekanik olmuştur. (Örneğin 
Charles Babbage'ın diferansiyel makinesi).

Ülkemizde daha önceleri "Komputer" ya da "
Elektronik Beyin" olarak adlandırılan Bilgisayar'ı bu şekilde ilk kez 
Aydın Köksal adlandırmıştır. 1969 yılında 
Hacettepe Üniversitesi'nde çalışmakta olan Aydın Köksal, gereksinim duydukları bilgisayarı kiralamak için gazeteye verilen bir ilanda bu sözcüğü kullanmıştır.

Bilgisayarlar çok farklı biçimlerde karşımıza çıkabilirler. 20. yüzyılın ortalarındaki ilk bilgisayarlar büyük bir oda büyüklüğünde olup, günümüz bilgisayarlarından yüzlerce kat daha fazla güç tüketiyorlardı. 21. yüzyılın başına varıldığında ise bilgisayarlar bir kol saatine sığacak ve küçük bir pil ile çalışacak duruma geldiler. Toplumumuz kişisel bilgisayarı ve onun taşınabilir eşdeğeri, dizüstü bilgisayarını, bilgi çağının simgeleri olarak tanıdılar ve bilgisayar kavramıyla özdeşleştirdiler. Günümüzde çok yaygın kullanılmaktadırlar.

İstenilen zamanda çalıştırabilmeleri bilgisayarları çok yönlü kılıp hesap makinelerinden ayıran ana özellikleridir. Church-Turing tezi bu çok yönlülüğün matematiksel ifadesidir ve herhangi bir bilgisayarın bir diğer bilgisayarın görevlerini yerine getirebileceğinin altını çizer. Dolayısıyla, karmaşıklıkları ne düzeyde olursa olsun, cep bilgisayarından süper bilgisayarlara kadar, bellek ve zaman kısıtı olmadığı takdirde hepsi aynı görevleri yerine getirebilirler.

Bilgisayarı, insanın üzerinde bir zekaya sahipmiş gibi düşünmemek gerekir. Bilakis, bilgisayar bizzat insan zekasının bir ürünüdür. Geliştirilmesi olduğu kadar, yerinde ve gerektiği şekilde kullanılması için de insana muhtaç bir alettir. Tabiri caizse, insana olan üstünlüğü; aynı işlemleri bıkmadan, dikkati dağılmadan, hassas olarak defalarca ve hızlıca yapabilmesindedir. Bilgisayarın doğru çalışabilmesi; ancak ne yapacağının ve nasıl yapacağının kendisine yanlış yorumlanması imkansız emirlerle bildirilmesiyle mümkündür.

Tarihçesi

Modern bilgisayarların atası sayılabilecek ilk genel amaçlı kendi kendine hesaplama yapabilen araç Charles Babbage tarafından geliştirilen Analitik Makinedir. Bu makine delikli kartlara yazılmış komutları işleyebiliyordu.

Bilgisayar denildiğinde ilk akla gelen, 
kişisel bilgisayarlar ise ilk defa 
1981 yılında 
IBM tarafından geliştirildi ve bir anda endüstriyel standart haline geldi. IBM 
PC'ler 
Intel 
işlemciliydi ve 
Microsoft DOS ile birlikte geliyordu.

Çalışma sistemi

Bilgisayarların kısımları: Mikro bilgisayarlar ilk bakışta bir daktilo tuşları ve bir televizyon ekranı olan basit bir alettir. Bu alete çeşitli yardımcı cihazlar bağlanabilir. Mikro bilgisayarlara disk hafıza, yazıcı, grafik çizici gibi daha birçok aletler bağlanabilir. Bütün bunlar bilgisayarın sert kısımlarını (
donanım) teşkil eder.

Programlar: Bilgisayara hayat verebilmek için ona tam bilgi aktarmak gerekir. Belli bir işin yapılmasını tarif eden her ifadeye program denir. Bütün programların toplamına da bilgisayarın yumuşak kısımları (
yazılım) denir.

Bilgisayar mantığı: Bilgisayarın nasıl çalıştığını öğrenmek için onun bilgileri nasıl kullandığını anlamak gerekir. Harfler ve rakamlar bilgisayarda kodlar şeklinde ifade edildikten sonra kullanılır. Bilgisayarlarda kodlar elektrik olarak voltajın olup olmaması ile ifade edilir. 
Voltaj var, lamba yanıyorsa 1; voltaj yok, lamba yanmıyorsa 0 kodlarını alır. İki durumlu olan bu kodlamaya "ikilik sistem" denir. Bilgisayara tuşlardan verilen her bilgi 1 ve 0 kodlarına çevrilir.

:Her 0 ve 1, bit olarak; sekiz bitlik grup ise, byte olarak tarif edilir. Bilgisayar, işlemlerini ikilik 
sayı sistemi ile yapar. İşlemler çok sade ve basit olmakla beraber çok hızlıdır.

Mantık: Bilgisayarlar sadece sayıları saymakla kalmayıp karar da verebilirler. Bu kararlar, 
Boolean cebiri denilen mantık kaidelerine göredir. Çeşitli şartlara göre bilgisayar EVET, HAYIR, VE, VEYA, DEĞİL gibi kararlar alabilir. Mesela; evi taşımak için bir kamyon VE bir şoföre ihtiyaç vardır. Bu kamyon bir dar köprüden geçmek zorundaysa kamyon geniş VEYA yüksekse köprüye çarpar. Taşınacak ev boş DEĞİL ise taşıma işlemi gecikecektir. Burada VE, VEYA, DEĞİL kararları verilmiştir.

Bilgisayarların çalışması: Bilgisayarlar dört ana kısımdan meydana gelmiştir: Hafıza, giriş, çıkış ve merkezi işlem birimi. 
CPU işlemleri sırası ile yapar, toplar, çıkarır, mukayese eder.

Toplama, çıkarma gibi işlemleri yaptıran programlar önceden CPU’ya öğretilmiştir. Bilgisayara girişten iki sayı yazmak yeterli olmaktadır. CPU’nun saat, program sayıcı, bilgi tarif edici aritmetik ve mantık kısmı gibi bölümleri vardır.

CPU: Bilgisayarın kalbidir. İcra edilecek komutlar sıra ile CPU’ya getirilir. Komutun muhtevası ve bilgisayarın o anki durumu göz önüne alınarak, komut icra edilir. Her türlü aritmetik ve mantıki işlemler CPU’nun bir parçası olan
ALU’da yapılır. İşlemlerin sonucu 

akümülatör denen özel hafıza hücresine geçici olarak alınır, gitmesi gereken yere buradan ulaştırılır. Program sayıcı, sıradaki komutun hafızadaki yerini tutar. Saat ise, CPUnun elektronik çalışması için gereken titreşimleri sağlar. Bu titreşimlerin sıklığı bilgisayarın hızını belirleyen temel unsurdur.
Ana hafıza: Çok sayıda hafıza hücresinden müteşekkildir. Her hücrenin bir “adres”i vardır. Burada, bilgi, elektriki olarak saklanır. Elektrik kesildiğinde ana hafızanın muhtevası kaybolur.

Yardımcı hafıza: Bilginin ana hafızaya nispeten daha uzun müddet saklanması düşünülerek depolandığı birimlerdir. Umumiyetle manyetik mekanizmalara dayanırlar. Ana hafızadan maliyet olarak ucuz, hız olarak yavaştırlar. Esnek ve sabit diskler, manyetik şeritler en yaygın yardımcı hafıza çeşitleridir.

Giriş cihazları: İnsana hitabeden giriş cihazlarının en yaygını klavyedir. Bilgisayara aktarılması gereken bilgi, buradan harf, rakam ve özel işaretlere karşılık gelen tuşlar vasıtasıyla girilebilir. Görünüşü dolayısıyla “fare” tabir olunan giriş cihazı da oldukça yaygın olarak kullanılır. Diğer giriş cihazları arasında, ışık kalemleri, tabletler ses çözücüler vs. sayılabilir.

Bilgisayar çıkış cihazları: Çıkış cihazları giriş cihazları gibi yine insana hitab eder. Bilgisayar lisanı çıkışta tekrar değişir. Mikro bilgisayarlarda çıkış olarak normal televizyon ekranı kullanılır. Daha hassas görüntü için özel ekranlar yapılır. Bunlara kısaca VDU denir. Çıkışlar kayıt olarak alınmak istenirse yazıcılar kullanılır. Yazıcılardan en çok kullanılanı noktalı yazıcıdır. Muhtelif ince teller kağıt üzerine mürekkeple noktalar halinde harf veya sayıyı yazar. Elektrik kıvılcımlı yazıcılar kağıdı nokta nokta yakarak yazarlar. Çok sessiz çalışırlar. Döner tekerlekli yazıcılar daha değişiktir. Tekerlek üzerinde harf, sayı ve noktalamalar mevcuttur. Basılacak olan karakter döner tekerlekte çekiç hizasına gelince çekiç tekere vurarak kağıda iz yaptırır. Diğer yazıcılara nazaran yavaştır.

Bilgisayar programlanması: Bilgisayar yalnız 0 ve 1’lerden meydana gelen makina lisanı kullanır. Bu lisan insan programcılarına zor gelir. Bu bakımdan özel bilgisayar lisanları geliştirilmiştir. Almanca, İngilizce lisanından daha basit olan bu lisanlara örnek olarak Basic, Pascal, APL, Cobol ve Fortran gösterilebilir. Programcı bu lisanlardan biri ile programı bilgisayara yazdırır yazdırmaz bilgisayar kendisi derleyici vasıtasıyla bu programı makina lisanına çevirir.

Bilgisayarın kullanıldığı alanlar: Bilgisayarlar beş ana alanda kullanılırlar: Bilgi işlem olarak toplanan bilgilerin değerlendirilmesi ve karara varılmasında. Hesap edici olarak problem çözümünde. Baskı işlem olarak, bilhassa gazete ve dergi gibi sür'atle basılması gereken basın işlerinde, hafıza olarak bilgi saklamakta. Kontrol olarak da diğer cihazların çalıştırılıp durdurulması, idare edilmesi gibi işlerde kullanılır.

Günümüzde bilgisayar (computer) konusunda pekçok İngilizce terim, Türkçe karşılığı olmaksızın kullanılmaktadır. Aşağıda çok yaygın olanları verilmiştir.

Access: Bir bilgiye ulaşılabilmesi veya bilgisayar veya programın kullanılabilmesi.

Address: Bilgisayarın hafızasındaki bilgi parçasının yerinin tarifi.

Assembly Language: Makinanın kullanımına dönük programlama dili. Her CPU’nun kendine has makina dili vardır.

Basıc (Beginner’s All-purpose Symbolic Instruction Code): Küçük ve kişisel bilgisayarlarda yaygın olarak kullanılan programlama dili.

Binary: 0 ve 1 rakamlarının kullanıldığı ikilik sistem.

Buffer: Bilginin geçici olarak yerleştirildiği yer.

Bug: Programda veya birimlerin elektrik sistemlerinde meydana gelen hata. Debugging ise bu hatanın düzeltilmesi.

Byte: İkilik sistemde sekizlik bir sıra. Her bir byte bir harf, rakam veya sembole karşı gelir. Bilgisayarların kapasiteleri genellikle byte ile ölçülmektedir.

Compiler: Yazılan programlama dillerindeki işlemi, makina diline dönüştüren program.

CPU (Central Processing Unit): Kullanan tarafından sisteme verilen komutları işleyen birim.

Chip: Kodlanmış sinyal ihtiva eden entegre devreye verilen isim.

Cursor: Ekranda üzerinde çalışılan yeri gösteren işaret.

Database: Büyük miktarda ve düzenli bir şekilde yerleştirilmiş bilgiler topluluğu.

Density: Bir diskin bir yüzünün bir kısmına yerleştirilebilecek bilgi miktarı.

Disk: Bilginin yerleştirildiği dönen plak.

Disk Drive: Diske bilgiyi yerleştiren ve buradan bilgiyi geri okuyabilen düzen.

DOS (Disk Operating System): Disk ve onunla ilgili işlemleri yapabilmek için kullanılan programlar topluluğu.

Error message: Kullananın yanlış yaptığını haber veren bilgi.

File: Belirli bir isime sahip bilgiler topluluğu.

Floppy disk: Bilgileri depolamak için kullanılan ucuz küçük disk.

Format: Bilginin depo edilme düzeni.

Graphics: Bilgisayar programlarındaki resim ve şekiller.

Hardware: Bilgisayarın fiziki kısımlarının bütünü.

Hexadecimal: l6’lık sayı sistemi. Malumat dili programları genellikle bu dille yazılır.

Interface: Bir sistemin başka bir sisteme bağlanması.

Menü: Ekranda kullanıcının seçimine hazır seçenekler.

Memory: Hafıza.

Modem: Telefon veya doğrudan hat kullanılarak bilginin bir sistemden diğer sisteme geçişini sağlayan birim.

Monitör: Bilgisayardan gelen bilgilerin gözüktüğü ekran.

Printer: Sonuçları kağıda basılı veren birim.

Program: Bilgisayara belirli bir işlemi yapması için verilen kodlu emirler.

RAM (Random Access Memory): İhtiva ettiği (içine aldığı) konuları, kullanıcı tarafından değiştirilebilen hafıza bölümü.

ROM (Read Only Memory): İçine aldığı konuların kullanıcı tarafından değiştirilemeyen hafıza bölümü.

Software: Programlar, emirler, işlemler olarak tarif edilebilecek bilgisayarın fiziki kısmının dışındaki kısım.

Terminal: Ana bilgisayardan ayrı bulunan ama ona erişebilen çalışma birimi.

User Friendliness: Bilgisayarın kolay kullanılabilme özelliği.


Word Processor: Elektronik yazma, işleme ve düzeltme işlerinde kullanılan metin işleme program veya sistem.

Kaynak: http://www.turkcebilgi.com/ansiklopedi/bilgisayar
READ MORE