Yapımcı

SEO

Posted by Yüksel Duman On 30 Tem 2014 7 yorum

Blog Seocu
Blog Seocu

SEO (SEARCH ENGİNE OPTİMİZATİON )
Yine bir SEO makalemizle birlikteyiz sevgili takipçiler. SEO kelimesinin kısaca tanımını vererek makalemize başlayacağız. SEO Search Engine Optimization kelimelerinin baş harflerinden oluşur. Blog yazarları ve Seocu ların sıkça kullandıkları terimlerdendir. SEO ile uğraşan kişilere de Seocu denir.

Bu kısa ön bilgiden sonra dilerseniz derlediğim makalemizi okuyalım.

Arama motoru optimizasyonu (Search Engine Optimization), arama motorlarının web sayfalarını daha kolay bir şekilde taramasına olanak sağlayan teknik düzenlemelerdir. İngilizce kısaca SEO (Search Engine Optimization) olarak ifade edilmektedir. Bununla birlikte arama motorları, arama sonuçlarını listelerken algoritmik yani matematiksel bir yapı kullanmaktadır. Bu nedenle web geliştiricileri yazmış oldukları sayfaları bu ayrıntıya dikkat ederek oluşturmak durumundadır. İnternetin ekonomik anlamdaki gücünün artması neticesinde hızla yaygınlaşmaya başlamıştır.


Seo İşlemleri


Web sitesine yapılacak işlemler, SEO mühendisleri veya SEO uzmanları tarafından iki yönlü olarak değerlendirilir.


Site İçi SEO (On Page SEO)


Site içi düzenlemeler arama motorlarının siteyi düzenli bir şekilde okumalarına ve anlamlandırmasına yardımcı olur. Arama motorları herhangi bir siteyi içeriği ile değerlendirirken kullanıcı deneyimini göz önünde bulundurur ve algoritmasını o deneyimlere paralel olarak oluşturur. Zaten arama motorlarının en büyük amacı da kullanıcıların istediği sonuçları onlara sunmak. W3C Geçerlemesi, robots.txt, uygun başlığın kullanılması, özgün içerik, site hızı gibi metotlar site içi SEO işlemlerine örnek olarak gösterilebilir.


Site Dışı SEO (Off Page SEO)


Site dışı SEO yapmak için çok sayıda farklı teknikler vardır. En popüler olanları ise sitenin kaliteli ve yüksek backlink sayısına sahip olmasıdır. Ancak başta Google olmak üzere tüm arama motorları manipüle edilmiş backlinklere karşıdırlar. Bunun nedeni backlinklerin arama motorları nezdinde bir referans olmasıdır. Dolayısıyla arama motorları yapay bir referansı kabul etmeyecektir. Bu bağlamda web sitesine gelen backlinklerin gerçek kullanıcılar tarafından gerçekten verilmesi gerekmektedir. Bunun gerçekleştirilmesi de kaliteli ve insanlar tarafından gerçekten beğenilen web sitesi yapmak ve bu web sitesinde ilgi çekici içerikler yayınlamaktır. Bu sayede insanların sitenize backlink vermesini sağlayabilirsiniz.


Backlinkler dışında arama motorları kullanıcı deneyimlerini göz önünde bulundurarak web dünyasındaki bir çok sinyalden yararlanır ve algoritmalarını bu sinyaller ile dayandırırlar. Sosyal medyadaki etkinlik, marka bilinirliliği gibi bir çok etken de arama motorlarının dikkat ettiği alanlardır. Dolayısıyla bu alanlardaki etkinliğe de önem verilmelidir.


Tarihçe


Bu kavram ilk olarak 2006 yılında Rohit Bhargava tarafından ortaya atılmıştır. 2006 yılında yazdığı makalesinde[1] Rohit, sosyal medya optimizasyonundan bahsetti ve 5 maddelik bir liste yayınladı. Bu makale dijital pazarlamacılar tarafından fazlasıyla tartışıldı ve dikkat çekti. Daha sonra çeşitli kişilerce bu liste genişletilerek 16 maddelik bir liste oluştu. İlk makalesinin yayınında 4 yıl sonra Rohit, yayınladığı 5 maddelik listeyi revize ederek değiştirdi. Sağ tarafta Rohit’in 5 maddelik listesi bulunmaktadır :


Liste görselinde geçen kelime anlamı


Mashup : Bir ya da daha fazla kaynaktan API ve benzeri servisler tarafından ham dataları alarak, dataları yeni bir forma dönüştürerek hizmet veren web siteleridir. Örneğin, merkez bankası sitesinden döviz kurlarının XML formatında alınarak yeni bir tasarım içinde sunularak oluşturulan web sitesi bir mashuptır.

Metotlar[değiştir | kaynağı değiştir]
Optimizasyon sürecine ilişkin aşamaların bazıları şunlar olabilir:

Statik IP


W3C geçerlemesi

LSI tekniği ile eşdeğer içerikli kelimelerin içeriğe yansıtılması
Sayfalara uygun başlıklar seçilmesi (Title)
robots.txt dosyasının kullanımı
Meta etiketlerin kullanımı
İçeriğin özgün olması (başka sitelerden kopyalanmamış olması)
Site-içi dolaşımının düzenlenmesi
Sitenin içeriği ile alakalı başka sitelerden bağlantı toplanması
Sitenin seçilen anahtar kelimelerinin site içeriğindeki yoğunluğunun belirlenmesi
Arama motororu örümceklerinin siteyi daha hızlı taraması için site haritası oluşturmak
İlgili anahtar kelimeleri kalın veya italik gibi özellikler kullanarak önplana çıkarmak
Tablo düzeni ile tasarlanmamış, CSS tabanlı sitelerin oluşturulması
Bir sayfadaki link sayısının 100'ün altında tutulması
Sitedeki tüm metinlerin site geneli ile uyumlu olması
404 sayfalarının çalışan bir sayfaya yönlendirilmesi

Alan adı seçimi


Arama motoru optimizasyonu çalışmanızda domaininiz oldukça büyük etkisi vardır. Bu faktörler:


Alan adının uzun süreden beri kaydedilmiş olması

Alan adının ilgili anahtar kelimeleri içermesi
Alan adının üçten fazla ayıraç(-) içermemesi gerekir. Bu tip durumları Google ve benzeri arama motorları, siteyi zararlı olarak işaretleyebilirler.

Terimler


SEO: Arama Motoru Optimizasyonu

Onpage: Sitenin ilk sayfası üzerinde yapılan anahtar kelime odaklı iyileştirmeler için kullanılır.
Pagerank (PR): Google’ın sayfalara verdiği sayısal değer. / Yeşil çubuktaki sayı.
Pagerank Güncellemesi: Google’ın sayfa değerlerini yaklaşık 3 ayda bir yenilemesi / Yeşil çubuktaki sayının belirli aralıklarla güncellenmesi.
Backlink: Başka sitelerden, size verilen bağlantı, köprü, link. / Pagerank’ın temel taşı.
Trustrank: Sitenin arama motorları üzerindeki güvenilirliğine verilen puan.
Outlink: Sizin başka sayfalara verdiğiniz bağlantı, köprü, link.
Link Değişimi: Karşılıklı link alışverişi / linkleme.
Google Dance: Google mühendislerinin yaptığı algoritmalar üzerindeki güncellemelerden dolayı sıralamalarda meydana gelen dalgalanmalara denir.
Metatag: Web sayfasını google’a tanıtırken kullanılan kodlar.
Sandbox: Google, optimizasyon uygulamalarında illegal yolları seçenleri cezalandırır. Bu sandbox’tur.
Filtre: Google'ın sandbox ya da ban cezalarından önce verdiği ufak sıralama kayıplarının oluştuğu ceza türüne filtre denir.
SEF: Açılımı search engine friendly şeklindedir. Sayfa linkini anahtar kelimelerden oluşturmayı amaçlar.
Google Panda: Google, bu uygulaması ile internet sitelerini belirli kriterlere göre sınıflandırır. Bu sınıflandırma neticesinde çıkan sonuçlara göre de sitelere arama sonuçlarında yer verir.
Search Engine Hidden: Bu terim gizli arama motoru optimizasyon manasına geliyor.
Adsense: Google’ın webmaster’lara sunduğu bir reklam sistemidir. Sayfa içeriğine göre reklam konulur, tıklanma oranı arttığı için tercih edilir.
Adwords: Google Adsense’in reklam verenlere yönelik bölümüdür. Ücret karşılığı reklamınızı adsense kullanıcısı sitelerinde yayımlatabilirsiniz.
Spam: Arama sonuçlarında yükselme elde etmek için içeriklerin ve anahtar kelimelerin yüksek sayıda yinelenmesidir.
Link Tarlası: Link değişimlerinin abartılması sonucu yüzlerce linkin yer aldığı sayfa / site.
Fake PR: Pagerank değerinin sahte olması. Örneğin gerçek pagerank değeri 2 olan bir sitenin, pagerank değeri 6 olan sitenin pagerank değerini kendine kopyalaması.
SMO: Sosyal Medya Optimizasyonu
Referans Link: Başkalarının sizin linklerinizi diğer kaynaklarda referans olarak göstermesidir.
Orantılı Backlink: Siteye oluşturulan bağlantıların, orantılı bir şekilde alt sayfalara da oluşturulmasına denir.


Kaynak: http://tr.wikipedia.org/wiki/Arama_motoru_optimizasyonu

READ MORE

Bilgisayar

Posted by Yüksel Duman On 29 Tem 2014 0 yorum

İlk bilgisayarlar

İlk bilgisayar




BİLGİSAYAR

Bir çok insanın sıkça kullandığı ve hayatının adeta vazgeçilmez bir parçası haline gelen bilgisayar hakkında derlediğim bilgileri sizlere sunmak istedim. Dilerseniz bilgisayar makalemizi okuyalım.

Bilgisayar Alm. Computer (m). Fr. Ordinateur (m). İng. Computer. çok sayıda aritmetiksel veya 
mantıksal işlemlerden oluşan bir işi, önceden verilmiş bir 
programa göre yapıp sonuçlandıran elektronik araç, 
elektronik beyin. Kullanıcıdan aldığı 
verilerle mantıksal ve aritmetiksel işlemleri yapan; yaptığı işlemlerin sonucunu saklayabilen; sakladığı bilgilere istenildiğinde ulaşılabilen elektronik bir makinedir. Halledilmesi gereken konu ile ilgili bilgi ve onun nasıl işlem göreceği bilgisayara iletildiğinde, bir çok insanın senelerce çalışması ile bitiremeyecekleri işi bir kaç saniyede yapar.


Günümüzde bu aracın daha çok 

yarı-iletken 
teknolojisiyle üretilmiş şekli yaygın olduğundan elektronik beyin olarak da bilinir. Ancak tarihsel açıdan ilk bilgisayarlar
mekanik olmuştur. (Örneğin 
Charles Babbage'ın diferansiyel makinesi).

Ülkemizde daha önceleri "Komputer" ya da "
Elektronik Beyin" olarak adlandırılan Bilgisayar'ı bu şekilde ilk kez 
Aydın Köksal adlandırmıştır. 1969 yılında 
Hacettepe Üniversitesi'nde çalışmakta olan Aydın Köksal, gereksinim duydukları bilgisayarı kiralamak için gazeteye verilen bir ilanda bu sözcüğü kullanmıştır.

Bilgisayarlar çok farklı biçimlerde karşımıza çıkabilirler. 20. yüzyılın ortalarındaki ilk bilgisayarlar büyük bir oda büyüklüğünde olup, günümüz bilgisayarlarından yüzlerce kat daha fazla güç tüketiyorlardı. 21. yüzyılın başına varıldığında ise bilgisayarlar bir kol saatine sığacak ve küçük bir pil ile çalışacak duruma geldiler. Toplumumuz kişisel bilgisayarı ve onun taşınabilir eşdeğeri, dizüstü bilgisayarını, bilgi çağının simgeleri olarak tanıdılar ve bilgisayar kavramıyla özdeşleştirdiler. Günümüzde çok yaygın kullanılmaktadırlar.

İstenilen zamanda çalıştırabilmeleri bilgisayarları çok yönlü kılıp hesap makinelerinden ayıran ana özellikleridir. Church-Turing tezi bu çok yönlülüğün matematiksel ifadesidir ve herhangi bir bilgisayarın bir diğer bilgisayarın görevlerini yerine getirebileceğinin altını çizer. Dolayısıyla, karmaşıklıkları ne düzeyde olursa olsun, cep bilgisayarından süper bilgisayarlara kadar, bellek ve zaman kısıtı olmadığı takdirde hepsi aynı görevleri yerine getirebilirler.

Bilgisayarı, insanın üzerinde bir zekaya sahipmiş gibi düşünmemek gerekir. Bilakis, bilgisayar bizzat insan zekasının bir ürünüdür. Geliştirilmesi olduğu kadar, yerinde ve gerektiği şekilde kullanılması için de insana muhtaç bir alettir. Tabiri caizse, insana olan üstünlüğü; aynı işlemleri bıkmadan, dikkati dağılmadan, hassas olarak defalarca ve hızlıca yapabilmesindedir. Bilgisayarın doğru çalışabilmesi; ancak ne yapacağının ve nasıl yapacağının kendisine yanlış yorumlanması imkansız emirlerle bildirilmesiyle mümkündür.

Tarihçesi

Modern bilgisayarların atası sayılabilecek ilk genel amaçlı kendi kendine hesaplama yapabilen araç Charles Babbage tarafından geliştirilen Analitik Makinedir. Bu makine delikli kartlara yazılmış komutları işleyebiliyordu.

Bilgisayar denildiğinde ilk akla gelen, 
kişisel bilgisayarlar ise ilk defa 
1981 yılında 
IBM tarafından geliştirildi ve bir anda endüstriyel standart haline geldi. IBM 
PC'ler 
Intel 
işlemciliydi ve 
Microsoft DOS ile birlikte geliyordu.

Çalışma sistemi

Bilgisayarların kısımları: Mikro bilgisayarlar ilk bakışta bir daktilo tuşları ve bir televizyon ekranı olan basit bir alettir. Bu alete çeşitli yardımcı cihazlar bağlanabilir. Mikro bilgisayarlara disk hafıza, yazıcı, grafik çizici gibi daha birçok aletler bağlanabilir. Bütün bunlar bilgisayarın sert kısımlarını (
donanım) teşkil eder.

Programlar: Bilgisayara hayat verebilmek için ona tam bilgi aktarmak gerekir. Belli bir işin yapılmasını tarif eden her ifadeye program denir. Bütün programların toplamına da bilgisayarın yumuşak kısımları (
yazılım) denir.

Bilgisayar mantığı: Bilgisayarın nasıl çalıştığını öğrenmek için onun bilgileri nasıl kullandığını anlamak gerekir. Harfler ve rakamlar bilgisayarda kodlar şeklinde ifade edildikten sonra kullanılır. Bilgisayarlarda kodlar elektrik olarak voltajın olup olmaması ile ifade edilir. 
Voltaj var, lamba yanıyorsa 1; voltaj yok, lamba yanmıyorsa 0 kodlarını alır. İki durumlu olan bu kodlamaya "ikilik sistem" denir. Bilgisayara tuşlardan verilen her bilgi 1 ve 0 kodlarına çevrilir.

:Her 0 ve 1, bit olarak; sekiz bitlik grup ise, byte olarak tarif edilir. Bilgisayar, işlemlerini ikilik 
sayı sistemi ile yapar. İşlemler çok sade ve basit olmakla beraber çok hızlıdır.

Mantık: Bilgisayarlar sadece sayıları saymakla kalmayıp karar da verebilirler. Bu kararlar, 
Boolean cebiri denilen mantık kaidelerine göredir. Çeşitli şartlara göre bilgisayar EVET, HAYIR, VE, VEYA, DEĞİL gibi kararlar alabilir. Mesela; evi taşımak için bir kamyon VE bir şoföre ihtiyaç vardır. Bu kamyon bir dar köprüden geçmek zorundaysa kamyon geniş VEYA yüksekse köprüye çarpar. Taşınacak ev boş DEĞİL ise taşıma işlemi gecikecektir. Burada VE, VEYA, DEĞİL kararları verilmiştir.

Bilgisayarların çalışması: Bilgisayarlar dört ana kısımdan meydana gelmiştir: Hafıza, giriş, çıkış ve merkezi işlem birimi. 
CPU işlemleri sırası ile yapar, toplar, çıkarır, mukayese eder.

Toplama, çıkarma gibi işlemleri yaptıran programlar önceden CPU’ya öğretilmiştir. Bilgisayara girişten iki sayı yazmak yeterli olmaktadır. CPU’nun saat, program sayıcı, bilgi tarif edici aritmetik ve mantık kısmı gibi bölümleri vardır.

CPU: Bilgisayarın kalbidir. İcra edilecek komutlar sıra ile CPU’ya getirilir. Komutun muhtevası ve bilgisayarın o anki durumu göz önüne alınarak, komut icra edilir. Her türlü aritmetik ve mantıki işlemler CPU’nun bir parçası olan
ALU’da yapılır. İşlemlerin sonucu 

akümülatör denen özel hafıza hücresine geçici olarak alınır, gitmesi gereken yere buradan ulaştırılır. Program sayıcı, sıradaki komutun hafızadaki yerini tutar. Saat ise, CPUnun elektronik çalışması için gereken titreşimleri sağlar. Bu titreşimlerin sıklığı bilgisayarın hızını belirleyen temel unsurdur.
Ana hafıza: Çok sayıda hafıza hücresinden müteşekkildir. Her hücrenin bir “adres”i vardır. Burada, bilgi, elektriki olarak saklanır. Elektrik kesildiğinde ana hafızanın muhtevası kaybolur.

Yardımcı hafıza: Bilginin ana hafızaya nispeten daha uzun müddet saklanması düşünülerek depolandığı birimlerdir. Umumiyetle manyetik mekanizmalara dayanırlar. Ana hafızadan maliyet olarak ucuz, hız olarak yavaştırlar. Esnek ve sabit diskler, manyetik şeritler en yaygın yardımcı hafıza çeşitleridir.

Giriş cihazları: İnsana hitabeden giriş cihazlarının en yaygını klavyedir. Bilgisayara aktarılması gereken bilgi, buradan harf, rakam ve özel işaretlere karşılık gelen tuşlar vasıtasıyla girilebilir. Görünüşü dolayısıyla “fare” tabir olunan giriş cihazı da oldukça yaygın olarak kullanılır. Diğer giriş cihazları arasında, ışık kalemleri, tabletler ses çözücüler vs. sayılabilir.

Bilgisayar çıkış cihazları: Çıkış cihazları giriş cihazları gibi yine insana hitab eder. Bilgisayar lisanı çıkışta tekrar değişir. Mikro bilgisayarlarda çıkış olarak normal televizyon ekranı kullanılır. Daha hassas görüntü için özel ekranlar yapılır. Bunlara kısaca VDU denir. Çıkışlar kayıt olarak alınmak istenirse yazıcılar kullanılır. Yazıcılardan en çok kullanılanı noktalı yazıcıdır. Muhtelif ince teller kağıt üzerine mürekkeple noktalar halinde harf veya sayıyı yazar. Elektrik kıvılcımlı yazıcılar kağıdı nokta nokta yakarak yazarlar. Çok sessiz çalışırlar. Döner tekerlekli yazıcılar daha değişiktir. Tekerlek üzerinde harf, sayı ve noktalamalar mevcuttur. Basılacak olan karakter döner tekerlekte çekiç hizasına gelince çekiç tekere vurarak kağıda iz yaptırır. Diğer yazıcılara nazaran yavaştır.

Bilgisayar programlanması: Bilgisayar yalnız 0 ve 1’lerden meydana gelen makina lisanı kullanır. Bu lisan insan programcılarına zor gelir. Bu bakımdan özel bilgisayar lisanları geliştirilmiştir. Almanca, İngilizce lisanından daha basit olan bu lisanlara örnek olarak Basic, Pascal, APL, Cobol ve Fortran gösterilebilir. Programcı bu lisanlardan biri ile programı bilgisayara yazdırır yazdırmaz bilgisayar kendisi derleyici vasıtasıyla bu programı makina lisanına çevirir.

Bilgisayarın kullanıldığı alanlar: Bilgisayarlar beş ana alanda kullanılırlar: Bilgi işlem olarak toplanan bilgilerin değerlendirilmesi ve karara varılmasında. Hesap edici olarak problem çözümünde. Baskı işlem olarak, bilhassa gazete ve dergi gibi sür'atle basılması gereken basın işlerinde, hafıza olarak bilgi saklamakta. Kontrol olarak da diğer cihazların çalıştırılıp durdurulması, idare edilmesi gibi işlerde kullanılır.

Günümüzde bilgisayar (computer) konusunda pekçok İngilizce terim, Türkçe karşılığı olmaksızın kullanılmaktadır. Aşağıda çok yaygın olanları verilmiştir.

Access: Bir bilgiye ulaşılabilmesi veya bilgisayar veya programın kullanılabilmesi.

Address: Bilgisayarın hafızasındaki bilgi parçasının yerinin tarifi.

Assembly Language: Makinanın kullanımına dönük programlama dili. Her CPU’nun kendine has makina dili vardır.

Basıc (Beginner’s All-purpose Symbolic Instruction Code): Küçük ve kişisel bilgisayarlarda yaygın olarak kullanılan programlama dili.

Binary: 0 ve 1 rakamlarının kullanıldığı ikilik sistem.

Buffer: Bilginin geçici olarak yerleştirildiği yer.

Bug: Programda veya birimlerin elektrik sistemlerinde meydana gelen hata. Debugging ise bu hatanın düzeltilmesi.

Byte: İkilik sistemde sekizlik bir sıra. Her bir byte bir harf, rakam veya sembole karşı gelir. Bilgisayarların kapasiteleri genellikle byte ile ölçülmektedir.

Compiler: Yazılan programlama dillerindeki işlemi, makina diline dönüştüren program.

CPU (Central Processing Unit): Kullanan tarafından sisteme verilen komutları işleyen birim.

Chip: Kodlanmış sinyal ihtiva eden entegre devreye verilen isim.

Cursor: Ekranda üzerinde çalışılan yeri gösteren işaret.

Database: Büyük miktarda ve düzenli bir şekilde yerleştirilmiş bilgiler topluluğu.

Density: Bir diskin bir yüzünün bir kısmına yerleştirilebilecek bilgi miktarı.

Disk: Bilginin yerleştirildiği dönen plak.

Disk Drive: Diske bilgiyi yerleştiren ve buradan bilgiyi geri okuyabilen düzen.

DOS (Disk Operating System): Disk ve onunla ilgili işlemleri yapabilmek için kullanılan programlar topluluğu.

Error message: Kullananın yanlış yaptığını haber veren bilgi.

File: Belirli bir isime sahip bilgiler topluluğu.

Floppy disk: Bilgileri depolamak için kullanılan ucuz küçük disk.

Format: Bilginin depo edilme düzeni.

Graphics: Bilgisayar programlarındaki resim ve şekiller.

Hardware: Bilgisayarın fiziki kısımlarının bütünü.

Hexadecimal: l6’lık sayı sistemi. Malumat dili programları genellikle bu dille yazılır.

Interface: Bir sistemin başka bir sisteme bağlanması.

Menü: Ekranda kullanıcının seçimine hazır seçenekler.

Memory: Hafıza.

Modem: Telefon veya doğrudan hat kullanılarak bilginin bir sistemden diğer sisteme geçişini sağlayan birim.

Monitör: Bilgisayardan gelen bilgilerin gözüktüğü ekran.

Printer: Sonuçları kağıda basılı veren birim.

Program: Bilgisayara belirli bir işlemi yapması için verilen kodlu emirler.

RAM (Random Access Memory): İhtiva ettiği (içine aldığı) konuları, kullanıcı tarafından değiştirilebilen hafıza bölümü.

ROM (Read Only Memory): İçine aldığı konuların kullanıcı tarafından değiştirilemeyen hafıza bölümü.

Software: Programlar, emirler, işlemler olarak tarif edilebilecek bilgisayarın fiziki kısmının dışındaki kısım.

Terminal: Ana bilgisayardan ayrı bulunan ama ona erişebilen çalışma birimi.

User Friendliness: Bilgisayarın kolay kullanılabilme özelliği.


Word Processor: Elektronik yazma, işleme ve düzeltme işlerinde kullanılan metin işleme program veya sistem.

Kaynak: http://www.turkcebilgi.com/ansiklopedi/bilgisayar
READ MORE